Edibe GÜLNAR


HER YAŞLI İNSAN BİR ANNE-BABADIR

Bu dünyada hiç yaşlanmayacağınızız, elden ayaktan düşmeyeceğinizin garantisi var mı? Yok. O halde bir gün sizin de elden ayaktan düşeceğinizi bilerek hareket edin.


Bu dünyada hiç yaşlanmayacağınızız, elden ayaktan düşmeyeceğinizin garantisi var mı? Yok. O halde bir gün sizin de elden ayaktan düşeceğinizi bilerek hareket edin. Yaşlılarınıza sahip çıkın. Onları koruyup kollayın.
80 yaşına gelmişsiniz. Torununuz evladı evlenmiş. Onların mürüvvetini görmüşsünüz. Bir bakmışsınız ki bu kadar evlatlarınız var. Ama siz huzurevindesiniz. Küçük bir odada tek başınasınız. Eviniz yok, sevdikleriniz yok.
Belki de arada sırada sizi görmeye geleniniz dahi yok. Siz onları bir gün görmeseniz özler iken onlar sizi ayda yılda bir kez görüyorlar. Bu kadar yalnızsınız. Yemeğinizi görevliler veriyor. Onların her söylemlerine uymak durumundasınız. Kısacası huzurevi ortamındasınız. Sizi bu hale getirenler evlatlarınız. Dünya malı için annesini, babasını unutup onları huzurevlerinde tutanlar yüzünden o haldesiniz. Sanki o evlatlarınız hiç yaşlanmayacak. Hiç bu hale düşmeyecekler.
Bu dünyada herkes ektiğini biçer. Kim atasına nasıl davranır ise kendisinin evlatları da aynısını yapar ileride kendisine.
Yakın tarihte hiç huzurevine gittiniz mi? Orasının havasını teneffüs ederek yaşayanlar ile hiç sohbet ettiniz mi? İçinde bulundukları durumu görüp, neden huzurevinde olduklarını hiç sordunuz mu? Huzurevindeki koşullar eski yıllara göre çok daha iyi, huzurlu ve insanlar için gayet mutluluk veren ortamlar.
Lakin adı üzerinde ‘Huzurevi…’ Ancak siz orada olmaktan huzurlu musunuz? Yani niye ben buradayım? Sorusuna yanıt ararken huzurlu musunuz?
Her evladın anne ve babasına bakması, ona sahip çıkması gerekir. Anadır, babadır. Kendisini o hale getiren anne ve babasını huzurevlerinde süründürmeleri hiç ama hiç doğru değildir.
Ne vakit anne ve babanızı kaybeder iseniz o vakit anlıyorsunuz onların değerlerini. O vakit kaybetmeden önce anne ve babalarınıza sahip çıkın ve onların huzurevlerine düşmesinin önüne geçin. Bir lokma ekmeğinizi paylaşın. Onlara sıcak şefkat gösterin.
Umarım gelecek nesiller ailelerinin kıymetini bilir ve anne babalarına onları yetiştirmek için verdikleri emeğin, harcadıkları zamanın karşılığını fazlasıyla verirler.
Anne babanızı çok sevin ve saygı anlayış gösterin çünkü anne babanın yedeği yok.
Sözün özü aslında bu cümlede yatıyor. “Anne ve babanın asla ama asla yedeği yok…”