Hani hep söylerler ya, ‘Hiçbir şey saklı gizli kalmaz’ diye… Öyle de oluyor eninde, sonunda…
Adana Ticaret Odasının yönetiminin duyurusunu yapmadan, sınav açmadan kendi yakınlarını ATO’da işe alıp başlatmalarını günlerdir bu sütunlardan dile getiriyorum. Doğru olmayan, etik bulunmayan, yasalar gereğince de hukuki bir alt yapısı olmayan bu işe alımları konusunda ATO yönetimine de günlerdir çağrıda bulunuyorum.
ATO Başkanı Yücel Bayram Bey, bu tür işe alımlara karşı çıkıp ret oyu kullanmasına karşın nedeni bilinmeyen bir sebeple çıkıp ‘Bir açıklama’ yapma ihtiyacı duymuyor! Bunu da anlamış değilim.
ATO’nun diğer yönetim kurulu üyelerinin açıklama yaparak ‘Evet, hısım ve akrabalarımızı işe aldık’ demesini de beklemiyorum! Lakin ATO yönetimi, kendi iş yerlerine çalışacak eleman almıyorlar. 35 bin üyesi olan ATO’ya işe girecek kişilerin nasıl alınması gerektiğini eğer bu yönetici arkadaşlarımız bilmiyor ise o vakit yöneticilik yapmayacaklar!
Bence biliyorlar…
Ancak bu işe alımları sır gibi saklamak istediler. Olmadı ama!
Sır ifşa oldu. ATO’nun gelecekteki başkan adayı olan Mehmet Şahbaz Beye de buradan bir çağrım olsun. ‘Sayın Şahbaz, sizin ekibiniz olarak gözüken bu yönetim kurulu üyelerinin ortaya koyduğu uygulama sizi rahatsız etmiyor mu? Ediyor ise bu konuda ne düşünüyorsunuz?’
Hoş, Mehmet Şahbaz Beyin de bu konuda kamuoyuna açıklama yapmasını beklemiyorum!
İş arayan yüzlerce Adanalının hakkını gasp etme anlamına gelecek olan bu uygulama konusunda sonuç alana değin konunun üzerine gitmeyi de aklımın bir kenarına not ettim. Bu notu gerek Mehmet Şahbaz ve ekibi tekrar ATO yönetimine talip olduklarında, gerekse de başkaca bir gelişme yaşanırsa bu kentin bir yurttaşı ve gazetecisi olarak kendilerine her ortamda sormaya da kararlı olduğumun bilinmesini isterim.
Yurt dışına gezilere gitme olayı da bir garip olay…
Daha bir ay önce Çin gezisinden dönen yönetici arkadaşlar, meslek gruplarıyla birlikte bu kez İngiltere’ye uçacaklar. Hatırlar mısınız bilmiyorum ama daha önceki yıllarda belediyelerin meclis üyeleri böyle geziler düzenleyip belediye kasasından gezip tozarlardı!
Adını da ‘bilgi ve tecrübelerini artırma’ olarak lanse ederlerdi.
11 Eylül ABD İkiz Kuleler Saldırısının yaşandığı gün ABD’de gezide olan belediye meclis üyeleri havaalanının uçuşlara kapatılması nedeniyle Adana’ya dönemediler. ABD’de mahsur kalmışlardı.
İşte bu şehir bunları yaşadı. Şükürler olsun ki daha sonraki yıllarda belediye meclis üyelerinin bu tür yurt dışı gezileri önlendi. Vazgeçildi…
Şimdileri Türkiye’nin belirli şehirlerinde eğitim toplantılarına katılıyorlar
Demem odur ki, bu geziler boşa yapılan geziler. Adı üzerinde GEZİ…
Odalar ve borsalar da bu konuda belediyeleri örnek alıp vazgeçsinler üyelerinin aidatlarından toplanan para ile gezmeyi sonlandırsınlar.
ATO’nun bir meclis üyesi ile meclis toplantısından önce oturup konuşuyorduk. Bu meclis üyesi arkadaşımız, ‘Doğumuna 2 ay kalan bir hamile kadını işe aldı yönetim kurulu. Kadın işe başlatılıp doğum yaptı. Tüm sağlık hizmetleri ATO’nun döner sermaye gibi nitelendirilebilecek olan sağlık hizmetinden yararlandı. ATO çalışanlarının sağlık hizmetine ödenen paralar, SGK ile ilgili değil. Yani ATO, kendi parası ile sağlık havuzu oluşturuyor. Bu havuzdaki paralarla çalışanların sağlık giderleri karşılanıyor. Hamile olarak işe alınan bayanın parası bu havuzdan ödendi. Diğer ATO çalışanlarına da böylelikle haksızlık yapıldı. Çok doğru olmayan yöntemi bu yönetim kullanıyor’ dedi.
Ağzına sağlık meclis üyem…
Bunu herkes söylüyor ama kimse de dikkate almıyor.
ATO ile ilgili bir tespitim daha var. Onu da buradan dile getirmek istiyorum.
ATO’yu siyasetin merkezine oturtmuşlar!
Çok iddialı bir cümle oldu ama neden böyle söylediğimi izah edebilirim izniniz olursa. ATO’ya elaman alınacağında AK Parti’nin eski milletvekilinin danışmanı, AK Parti’nin eski yöneticisi, AK Parti’nin eski çalışan elamanı gibi tamamı iktidar partisi olan AK Parti’nin içinden kişileri tespit ederek almaya başlamışlar. Ve alıp kadrolarında ihdas etmişler. Hatta AK Parti’de de yönetici olan aynı zamanda ATO’nun yöneticisi olan arkadaşımız, AK Parti’nin il yönetim kurulu toplantılarının Pazartesi günü yapılması nedeniyle anı güne rastlayıp çakışan ATO yönetimini Salı günüyle değiştirme başarısı göstermiş. Bu yönetim kurulu arkadaşımız AK Parti’de milli eğitimden sorumlu olduğu için Adana İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olan bir arkadaşın akrabasını da ATO’ya transfer etmiş…
Bütün bunları ATO’nun yönetiminde uzun yıllar bulunan arkadaşlar duydukları rahatsızlıktan dolayı bizlere anlatır oldular.
ATO Başkanı Yücel Bayram Bey ise yönetimde azınlıkta olduğu için olup bitenlere suskun kalıyor!
İnşallah gün gelir ve Sayın Bayram’da eteğindeki taşları döker…
ATO ile ilgili yazımıza bir nokta koyalım ve biraz soluklanalım. Gelişmeleri de takip ederek konuyla ilgili bir gelişme olunca o vakit siz kıymetli okuyucularımıza bilgileri tekrar ulaştırmak için kendimizi görevli sayalım.
ATO’daki bu gelişmelere AK Parti’nin İl Başkanı Sayın Tamer Dağlı Beyin de müdahil olmasını en azından kendi adıma bekliyorum. Konularla ilgili bilgi sahibi olması adına da kendisine bazı ayrıntıları aktardığım için bilgi sahibi olduğunu biliyorum. İnşallah olumlu gelişmeler yaşanır…
