Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. Yıl dönümü son yılların en güzel kutlamasına sahne oldu.
Elbette geçtiğimiz yıllarda üzeri örtülmek istenen Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını unutmadan bu yıl ülkemin şehrinde, köyünde bir başka güzel kutlandı. 29 Ekim;
Yaşadığım şehrimde kutlamalar, her yılın tekrarı olarak sahnelense de vatandaşların katılımı güzel ve hoş idi. Stadyumda gerçekleşen kutlamalara MHP Kozan İlçe Başkanı Nihat Atlı katılmadı. Sayın Atlı katılmadığı gibi ekibinin ve çevresinin de yokluğu stadyumda hissedildi.
Yine stadyumdaki kutlamalara Ak Parti Kozan İlçe Başkanı Yusuf Bilgili’nin de yalnız olarak gelmesi gözlerden kaçmadı.
Gündüz gerçekleşen programların ardından akşam gerçekleşen fener alayında Sayın Atlı ve ahalisinin olmaması adeta sırıttı. Protokol Atlı ve ekibi nerede sorusunu bir birlerine sordu da sordu.
Yine gündüz düzenlenen programa yalnız katılan Bilgili’nin de akşam ki programda olmaması adeta 29 Ekim kutlamalarına katılmama kararı alındı? Sorusunu akla getirdi.
Belediye başkanı ve belediye çalışanlarının gövde gösterisi de gözlerden kaçmadı.
Eksikliklerin gözden kaçmadığı lakin heyecanlı bir 29 Ekim geçirdik.
Elbette her yıl aynı türküleri dinlemekten sıkıldık. Artık programlara katılmadan ezbere haber yazmak çok kolay. Bu nedenle ilçe kaymakamı ve tören heyeti alışa gelinmiş programlardan dışa çıkarak yeni etkinlikleri programa eklemeleri gerekmektedir.
Eski Günlerdeki Gibi
29 Ekim de yapılan fener alayında Kazım Özgan ile Emin Canbolat’ın samimi ve bol kahkahalı sohbetleri Emin Canbolat ile Kazım Özgan arasındaki buzların eridiğinin işareti niteliğinde idi.
İstanbul’dan Kozan’a Bakmak
Geçtiğimiz günlerde istanbul’da yaşayan Kozan’lılar tarafından kurulan Kozan Platformu tarafından düzenlenen birlik ve beraberlik gecesine katıldım.
Yıllardan buyana Kozan’dan İstanbul’u çok büyük gördüğüm gerçeğini İstanbul’dan bakınca Kozan’ın da çok küçük olduğu gerçeğine denk geldiğini yaşamak güzel.
Küçük ama inanmış bir genç grubunun yürüttüğü platform çalışmalarını öncelikle taktir etmek gerekir. Elbette gerek organizasyonda gerek çalışmalarda eleştirilecek noktalar var. Lakin bu gençleri eleştirmek yerine motive etmek çok önemli. Bilindiği kadarı ile İstanbul’da bugüne denk toplam 3 dernek kurulmuş. Bu derneklerin ömürleri maalesef uzun süreli olmamış. Bugün platform çatısı altında her geçen gün biraz daha büyüyen bu grubu ve gençleri desteklemek ve onlara sahip çıkmak gerekir.
Toplantının ana temel maddesi platformu nasıl ayakta tutabiliriz, birlikteliğimizi daha çok nasıl büyütürüz, ve kozan özlemi olarak özetleye bilirim.
Bir birinden değerli kişiler ile fikir alış verişi yapmak ise bu organizasyonun en güzel yönlerinden idi.
Platform Başkanı Faruk Yiğenoğlu ve ekibini kutlamadan geçemeyeceğim. Tebrikler gençler, tebrikler. Genç beyinler yoklukta değil varlıkta, ayrılıkta değil kavuşmakta birleşirsek kazanırız.
