Değerli dostlarım; geçen haftaki yazımızda akrabalık görevlerimizden bahsetmiştik. İslam nizamı, akraba fertlerinin ziyaretleşmelerini, mektup, tebrik, aracılığı ile sürdürülmesini teşvik etmiştir, şimdi ise son derce iletişim imkânlarının olduğu bir çağda yaşıyoruz. Telefon, mesaj, internet gibi bir sürü iletişim imkânı vardır. Bu konuda peygamberimiz; “Akrabalarınızla aranızdaki münasebetlerin kökleşmesini ve devamını sağlayacak bilgileri soyunuzdan öğreniniz” yine Peygamberimiz; “ Rızkının bollaştırılmasını, ölümünün geciktirilmesini isteyen kişi, akrabasını ziyaret etsin.” “Selamla olsun akrabalık münasebetlerinizi canlı tutun.” Akrabalarımızdan bizi ziyaret eden, görüp gözeten ve iyilikte bulunanlara, aynı şekilde mukabele etmek, akrabalarımıza karşı vazifelerimizi yapmış olmak için kafi değildir. Nitekim Peygamberimiz; “İyiliğe bezeri ile mukabele eden kimse, tam manasıyla akrabasına sıla yapmış değildir. Hakiki sıla kendisi ile münasebeti kesenleri görüp gözetmektir.” Bu hadisten anladığımız, bizlere karşı tutumları iyi olmayan akrabalarımıza da iyi davranmak, küs iseler önce biz harekete geçmeliyiz anlamında bilgiler sunmaktadır. Bir adam gelir, Hz. Peygambere şöyle der; “Ya Resulullah! Benim akrabam var, onları ziyaret ediyorum. Onlarsa benimle münasebeti kesiyorlar. Onlara iyilik ediyorum, bana fenalık ediyorlar. Onlara hoş görülü davranıyorum, onlar bana çirkince karşılık veriyorlar.” Peygamberimiz: “Bu halde devam ettiğin müddetçe Allah’ ın lütfu, yardımı seninle beraberdir” buyurdu. Bir mümin gelerek “ Ya Resulullah! Bana cennete girmeme sebep olacak bir iş tavsiye buyurunuz” der. Peygamberimiz; “ Allah’ a ibadet eder, O’ na hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Namazı kılar, zekatı verir ve bir de akrabayı gözetirsin” buyurarak böylece cennete gidebileceği bir işi tarif etmiştir.
Değerli dostlar; yıllardır hutbelerde dinlediğimiz bir ayetin mealiyle sohbetimizi sonlandırmaya çalışacağım. Rabbimiz; “Şüphesiz Allah adaletle, iyilikle, akrabaya yardımda bulunmakla emreder. Açık ve gizli kötülüklerden tecavüzden sakındırır. Böylece Allah size öğüt veriyor. Umulur ki; kendinize gelirsiniz.” Rabbim kendi yolunda sabit olan kullarından eylesin cümlemizi. Selam ve dua ile.
ÖLÜM
Güvenme malına güzelliğine
Seninde kapını çalacak ölüm
Çok sevdin dünya varlıklarını
Ansızın elinde olacak ölüm.
Nice beyler paşaları götürdü
Nicesini kara yere yatırdı
Bir çırpıda dünyasını yitirdi
Senide arayıp bulacak ölüm.
Yaşam sanma içki kumar kadını
Çok çıkardın zevkü safa tadını
O gururla zikredilen adını
Dünya dertlerinden silecek ölüm.
Vaden tamam olur yüklenir göçün
Tek tek tartılacak sevabın suçun
Adil ve çetin bir imtihan için
Uzun yolculuğa salacak ölüm.
Armağan’ ım suçun bilse gülmezdi
Bu başa gelenler akla gelmezdi
Ölmeseydi Can Muhammed ölmezdi
Herkese misafir olacak ölüm.

