Edibe GÜLNAR


İSRAF MI? ZARURET Mİ?

Çocukluğumu hatırlıyorum. İlkokul ve ortaokul dönemlerine şöyle bir baktığımda okul servisi yoktu, dolmuş ise sayıca oldukça azdı. Okula yürüme ile gidip geliyorduk. Anne ve babamız okul harçlığı verirdi. Harçlık ile ancak simit, ayran alabilir ve karnımızı doyurmak yerine tok tutacak, açlık giderecek gıda ile beslenirdik. Bugün gelinen noktaya bakıyorum. Çocuklarımızın, torunlarımızın imkânlarını bizim dönemimiz ile mukayese ediyorum. Arada dağlar kadar fark var.


Çocukluğumu hatırlıyorum. İlkokul ve ortaokul dönemlerine şöyle bir baktığımda okul servisi yoktu, dolmuş ise sayıca oldukça azdı. Okula yürüme ile gidip geliyorduk.

Anne ve babamız okul harçlığı verirdi. Harçlık ile ancak simit, ayran alabilir ve karnımızı doyurmak yerine tok tutacak, açlık giderecek gıda ile beslenirdik. Bugün gelinen noktaya bakıyorum. Çocuklarımızın, torunlarımızın imkânlarını bizim dönemimiz ile mukayese ediyorum. Arada dağlar kadar fark var.

Siz de elbette bunları yaşıyorsunuz. Pandemi nedeniyle okullar kapalıydı belki ara verdiğiniz için düşünmeyebilirsiniz ama okul servislerine öğrencisini vermeyen insan sayısı çok azdır. Büyük bir kesim okula çocuklarını servisle gönderiyor. Masraf ise iki katı artıyor elbette.

Allah her veliye sabır versin. Şimdi bir de pandemi çıkınca ortaya sıkıntı büyüdükçe büyüdü…

Okullar açılıyor 1 Mart tarihinde. Yeniden koşturmaca başlayacak. Belirsizlik ortamında veliler ile öğrenciler yine zorluk içinde kalacaklar. İnşallah bu geçiş sürecini daha kolay atlatırız diyelim.

Her evde en az bir tane araç var. Bazı evde bu araç sayısı ikiyi, hatta üçü buluyor. Bunun akaryakıtı, sigortası, vergisi, arızası derken aylık ortalama bin lira ile iki bin lira arasında değişen masrafı var bir aileye bir aracın. Araç sayınız iki ise iki katı masrafınız var.

Her evin önünde park edilen araçların yüzde 80’i yüksek model lüks araç konumunda. 10 yaşında olan araç sayısı da yüzde 20 oranında yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre her ay ortalama olarak trafiğe 110 bin civarında araç çıkıyor yeni olarak. Yani yeni araç kaydı bu…

Bu rakamın bir kısmı devir veya başka sebeple olsa da 100 binin üzerinde ülkede her ay trafiğe araç çıkıyor. Bizim Türk insanının araç merakı yüzünden mi artık, yoksa zaruretten mi bilemem ama böylesine de bir lüksün içindeyiz. Toplu taşıma araçlarını kullanmada ‘özürlüyüz’ diyelim.

Trafikten çekilen araç sayısı da çok az denilecek nitelikte. İsraf mı içindeyiz? Yoksa zarureti mi karşılıyoruz? Sorusuna herkes kendince bir yanıt verebilir. Dolayısı ile bu rakamlara bakacak olursak ben biraz konunun israf noktasına gelip dayandığını düşünüyorum.

Elbette aracın zaruretten kaynaklanan temin edilmesi de söz konusu…

Buna itiraz etmek mümkün olmuyor ama bu kadar ekonomik sıkıntılar içerisinde lükse fazla merak salan toplum olarak da biraz kendimize gelmemiz gerekiyor.

Masrafları kısmamız gerekiyor. Her şeye günlük zammın geldiği bir ülkede yaşıyoruz. Bunun da faturasının altından kalkmak zor oluyor.

Siz siz olun kendinize yakışına ve size uyanı seçerek hareket edin. Yoksa önümüzdeki günlerde ülkeyi ve Dünyayı ekonomik anlamda zor günler bekliyor.