2025 yılını Hükümet, ‘Aile yılı’ olarak ilan etti. İnşallah aile yılı, emekliler yılına benzemez!
Aile yılı nedeniyle açıklanan paketlere şöyle bir baktım. Gençlere ‘evlenip en az 3 çocuk yapın’ çağrısı yapılıyor. Hatta teşvik edilerek doğum sayısına göre yardımın yapılacağının da garantisi verilmiş.
Gençlere evlenip çocuk yapın diye çağrı yapanlara bu gençler pek itibar etmiyor. Bunu nereden biliyorum. İki çocuk da ben evlendirdim. Çocuklar iş bulup kendilerine bakabilmek adına verdikleri mücadeleden 3 çocuk yaparak bunları yetiştirmeye(!) fırsat bulamıyorlar.
Ülkede üniversite mezunu gençler barlarda garsonluk yapıyor. Lokantalarda yemek yıkayıp, işportacılık yapıyorlar. İş bulmak bir sorun, okul bitirip üniversiteli diplomalı olmak ayrı sorun.
Gençlerin ‘atama bekliyoruz’ eylemlerini görmüyor musunuz?
Öğretmen olanlar sokaklarda ceplerinde paraları olmadan anne ve babalarının ellerine bakarak gezmeyi tercih ediyorlar. Bir kısmı da evlerinden dışarıya çıkamıyorlar.
Siz bu ülkenin işsiz, anne ve babaya el açan, evde işsiz konumundaki gençlere evlenin, çocuk yapın deniliyor. Evlenecek parası olmayan kişiye evlen demek kusura bakmayın da küfür gibi gelir…
Kendi evlatlarımızdan biliyoruz, etrafımızdaki gençlerin durumundan biliyoruz.
Evlenip boşananlar ordusuna katılım sayısının arttığını da bir kenara lütfen not edelim.
Aile yılı nedeniyle açıklanan evlenen gençlere evlilik yardımı ve çocuk yardımı konusunun pek tutacağını ümit etmiyorum. İnşallah ben yanılırım. Bir de bu sağlanacağı ifade edilen paketlerden yararlanmak isteyen gençler müracaat ettiklerinde kırk dereden kırk su getiriyorlar.
Şunun olmayacak, bunun olmayacak diye başlıyorlar söze…
İnşallah aile yılı ülkemiz adına hayırlara vesile olur. Emekliler yılına benzemez…