Özcan ALADAĞ


İSTENİNCE OLUYORMUŞ!

Sokakta 4 aydır betonun üzerinde yatıp kalkan 25 yaşındaki kızımızı kadın sığınma evine yerleştirebilmek adına verdiğimiz mücadelede mutlu sona ulaştık.


Sokakta 4 aydır betonun üzerinde yatıp kalkan 25 yaşındaki kızımızı kadın sığınma evine yerleştirebilmek adına verdiğimiz mücadelede mutlu sona ulaştık.

Ayak sürüyen bürokrasi, önümüze çıkarılan mevzuat hazretlerine rağmen kızımıza sahip çıkıldı ve kızımız korona testinin ardından kadın sığınma evine yerleştirildi.

Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Sosyal medyada duyarlılığını ortaya koyan tüm dostlara, Adanalılara, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden konuyla ilgili tepkilerini ve duyarlılıklarını ortaya koyanlara buradan teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

Demek ki istenilince oluyormuş.

Ayak sürümenin anlamının olmadığını her daim söyleyip gelip durdum. Sokaktaki bir hayvana karşı duyarlı olmayı insanlık görevi bilen insanlarımızın bir kız çocuğunun bu içler acısı durumu karşısında gösterdiği reaksiyondan aslında YÖNETİCİLERİN bir ders alması gerekiyor.

Sizin o mevzuatlarınızı bence bir gözden geçirin.

Akşam yatıp sabah kalkıp aklınıza göre mevzuatı düzenleyen etkili ve yetkililerin ‘insan canının ne kadar kıymetli olduğunu bildiklerini’ bende biliyorum. Lakin sorun çıkaran, ayak sürüyen yöneticilik ‘yöneticilik değildir’. Bunu da aklınızın bir kenarına lütfen not edin.

Kendi adıma söyleyecek sözüm de kısaca şu olabilir. “Ben insanlık görevimi yaptım” Sadece sorumluluğumu yerine getirdim.

Keşke bu konuyu bu kadar uzatacak noktaya beni getirmeselerdi. ‘Olmaz’ diye başlayan cümleler ile sözlerine başlamasalardı.

Peki, gelinen noktada nasıl oldu da olmazlar birden olura dönüştü?

Demek ki neymiş, istenilirse bütün mevzuatları bir kenara itip bir insanın hayatına sahip çıkılabiliyormuş.

Herkese sonsuz teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra bu gibi ayak direten yöneticileri yazmak zorunda kalmayız…