Özcan ALADAĞ


KANALİZASYON KAPAĞI TARTIŞMASI NEYİ DEĞİŞTİRECEK?

Adana’da iki çocuğu ve eşiyle hamile olan bir kadın tedavi amaçlı olarak gidiyor. Hastanenin içerisindeki 5 metre derinliğindeki kanalizasyona düşüyor ve ayağı kırılıyor. Bebeği ise şükür olsun zarar görmüyor.


Adana’da iki çocuğu ve eşiyle hamile olan bir kadın tedavi amaçlı olarak gidiyor. Hastanenin içerisindeki 5 metre derinliğindeki kanalizasyona düşüyor ve ayağı kırılıyor. Bebeği ise şükür olsun zarar görmüyor.

Nehir Cengiz, 28 yaşında ve 3 aylık hamile. İki çocuğu ile birlikte Seyhan Devlet Hastanesi’ne gidiyor. Hastanenin acilinde sıra beklerken bahçede kantin önünde oturmak istiyor. Çocukları ve eşiyle birlikte kantinin bahçesine çıkan kadın, kanalizasyon kapağının üzerine basıyor. Kapak ters dönüyor. Kadın çukura düşüyor.

Kapak tekrar kapanıyor. Görgü tanıkları olayı polise bildiriyor. Yetkililer geliyor ve kadını aşağıya ip sarkıtıp çekerek kurtarıyorlar. Kadın hastanenin aciline kaldırılıyor.

Şükürler olsun ki bebesi kurtuluyor. Böyle bir vahim durumla karşı karşıyayız. Olaydan sonra ASKİ açıklama yaparak çukurun kendileriyle alakasının olmadığını belirtti. Hastane idaresi ise bir tek açıklama dahi yapmadı.

Çok ilginç değil mi? Hastanenizin sorumluluk alanında bir kaza meydana geliyor. Bu kaza ile ilgili birim olarak bir tek açıklama yapmıyorsunuz. Sessiz kalıyorsunuz.

Soruşturma açıyor musunuz? Yoksa açmıyor musunuz? Konuyla ilgili olayı yaşayan aileyle ilgili, kamuoyuna bilgi verecek misiniz? Bütün bunlara kapalı maalesef hastane idaresi…

Kanalizasyon kapağının durumu ile ilgili elbette bir sorumlu aramak gerekecek ve konunun bu şekilde gelişmesine yönelik bir de sorumluluğu üzerine alan birim ya da kişi aranıp bulunmaya çalışılacak. Ortada bir olay var…

Seyhan Devlet Hastanesi, Adana’nın merkezinde yer alıp hasta yoğunluğu açısından oldukça fazla hastayı kabul eden bir hastane. İmkânları açısından yetersi olsa da yeri gelip kapasitesinin çok da üzerinde hastayı tedavi etti, etmeye de devam ediyor.

Yeni bir hastane binası inşa edildi eski hastanenin yanına. Göğüs Hastanesi bölümü halen ayakta ve orası film çekimi için plato olarak kullanılıyor. Dikkatsizlik ve tedbirsizlikle ilgili bir gelişmenin karşısında nasıl bir önlem alınması gerektiğine dair bir de yol haritasının olması gerekiyor.

Kapağı kim bu şekilde bıraktı? Sorusuna istediğiniz kadar yanıt arayın kadının ayağının kırılmasına engel olabildiniz mi? Hastaneye gelen insanın başına gelen böylesine önemli vahim bir konu karşısında en azından bundan sonra bazı önlemlerin alınması halinde kazaların da önüne geçilmiş olur.

Hamile kadının yaşadıklarını hiç düşünemiyorum. Ailesinin yaşadıkları da tam anlamıyla bir sinir stres harbi olmuştur. Hastane bahçesinde hastanelik oluyorsunuz!

Allah böyle akıl almaz kazalardan korusun bizleri diyelim. Hastane idaresinin başlatacağı idari soruşturmadan bir şey çıkmaz… Daha önce açılıp bir şey çıkmayan soruşturmalar gibi.

Dikkatsizlik ve tedbirsizlik konusunda bu hastanenin sicilinin hiç de iyi olmadığını belirtelim ve başına böylesine vahim bir olay gelen aileye tekrar geçmiş olsun diyelim.

Hastane bahçesinde adımlarınızı atarken ayağınızın altında neyin olup olmadığına lütfen dikkat edin!

Yoksa…

Başınıza istenmeyen kazalar meydana gelebilir…

 

XX

 

CHP’NİN AYDAR’A SAHİPLENMESİ

CHP’nin parti kurmayları önceki gün Adana’ya gelerek bir basın açıklaması yapıp Ceyhan Belediyesi’nin eski Başkanı Kadir Aydar’a sahiplendiler.

Parti kurmaylarının açıklaması ‘böyle bir iddianame ile insan tutuklanmaz. Ortada kayda değer bir delil yok’ şeklinde gelişti. Kadir Aydar’ın ceza evine konulmasının siyasi bir karar olduğunu, hukuki bir karar olmadığını ifade ettiler.

Kadir Aydar olayının yorumunu yapmak adına hukuka müdahil olmak elbette bizim işimiz değil. Siyasetçiler kendi pencerelerinden olayı değerlendiriyorlar. Lakin Türkiye bir hukuk devleti. Dolayısıyla hukuka da herkesin saygılı olması gerekir. Toplanan delilleri ve tutuklamayı gerektiren tüm emareleri konunun soruşturmasını yapan savcılık elde ederek gereğini yaptı.

Bence CHP’nin de artık işi fazlaca sulandırmadan dikkatle takip ederek her şeyi yüce Türk adaletine emanet etmesi gerekiyor. Yoksa bu işi siyasete kurban ederler. Hukuk, siyasetin oyuncağı olmaz merak etmeyin…