Kurtuluş KILINÇ


KARABAĞ'DA KAZANAN RUSYA OLMAMALI

Bıyıklarımız henüz yeni yeni terlemeye başladığı bir zaman dilimindeydik. Henüz radyo programcılığına başlamamıştım ama müzik dinlemek bir hayat felsefesi gibi olmuştu benim için. Neredeyse her müzik türünü birçok radyocudan daha iyi biliyor, yeni bulduğum her albümü birkaç kez art arda dinliyordum.


Bıyıklarımız henüz yeni yeni terlemeye başladığı bir zaman dilimindeydik. Henüz radyo programcılığına başlamamıştım ama müzik dinlemek bir hayat felsefesi gibi olmuştu benim için. Neredeyse her müzik türünü birçok radyocudan daha iyi biliyor, yeni bulduğum her albümü birkaç kez art arda dinliyordum.

Çırpınırdın Karadeniz bestesini de ilk olarak o zamanlar dinlemiştim. Bir konser kaydının bulunduğu albüm içerisinde yer alıyordu. Tüylerimi diken diken etmişti sözleri. Ardından eserle ilgili biraz araştırma yapınca bilgi haneme birçok şey eklemiştim. Onlardan en önemlisi de Azerbaycan’ın işgal edilmiş Karabağ adında topraklarının olduğu ve bu stratejik öneme haiz toprakların yeniden bağımsızlığına kavuşması, ata topraklarına katılması için onlarca ağıtın yakıldığını, yüzlerce türkünün söylendiği ancak elden de bir şeyin gelmediğiydi.

O gün bugün arada bir gündem olsa da Karabağ çözülememiş bir sorun olarak orada öylece Ermeni hâkimiyetinde duruyordu. İşgal altındaki topraklardaki mazlumlar, Ermeni mezalimi altında inliyordu.

Türkiye’de halk, Karabağ için ne gerekiyorsa yapılması konusunda ısrar ediyordu ama devlet yapısı güçsüz olduğu için yetkililer olaylara müdahale edemiyor, yaşananları izlemekle yetiniyordu.

'Tek millet iki devlet' sözünün altı ancak 2020 yılında doldurulabildi. Türkiye’nin kötü komşuları/müttefikleri sayesinde milli savunmaya yönelmesi ve kendi tank, top, tüfeklerini üretmesinin ardından bölgede hâkim güç olmasını sağlayan ve dünyanın belki de en gelişmiş teknolojisine sahip İHA/SİHA/TİHA'larAzerbaycan'da oyunu değiştirdi.

Aynı SİHA'lar Suriye'de de Libya'da da oyunu değiştirmişti biliyorsunuz. Kuş avlar gibi avlandı Ermeni işgalciler. Bütün bu hezimete dayanamayan Ermenistan anlaşmak zorunda kaldı. İki gündür özellikle yurt dışında Rusya’ya yakın kaynaklar tarafından yazılıp çizilen bir anlaşma metni imzalandı.

Dün gece yarısı kameralar karşısına geçen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev anlaşmanın detaylarını açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Putin de anlaşmanın yapıldığını açıkladı. Anlaşma metninde kesin olan bir şey vardı; Ermenistan savaşı kaybetmişti. Ermenistan savaşı kaybetti ama anlaşmada kafa karıştıran şeyler de var;

Ermenistan tüm dünya tarafından bölgede işgalci olarak tanınırken nasıl olur da hala işgal ettiği ancak Azerbaycan ordusu tarafından özgürleştirilmemiş bölgelerde kalmasına müsaade edilir?

Azerbaycan sahada kazanmış gibi görünse de şuana kadar yeniden aldığı bölgeler ve üç rayon dışında diğer alanlarda ve Karabağ’da hak iddia edemiyor.

Anlaşmada Rusya'nın bölgede 'tek garantör ülke' olarak barışı sağlayacağı belirtilmiş. Rus askerleri 5 yıl boyunca bölgede olacak ve eğer iki devletten de itiraz eden olmazsa bu süre otomatik olarak uzayacak.

Anlaşma kamuoyuna açıklanmadan ortaya çıkan bilgilerde Türkiye’nin de bölgede askerlerinin bulunacağı şeklindeydi. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin arasındaki telefon görüşmesinde kararlaştırılan anlaşmanın ardından iki ülkenin Dışişleri Bakanları'nın bir araya gelmesi ve sonrasında aralarında Türk Kara Kuvvetleri Komutanı'nın da bulunduğu bir heyetin Rusya ziyareti bunu doğruluyordu ancak dünkü anlaşma metninde Türkiye ile ilgili bir bilgi yoktu.

Edindiğim bilgiler anlaşma metninde olmasa da Türkiye'nin de bölgede Barış Gücü bulunduracağı şeklinde. Bu da Rusya ile varılan ikili özel anlaşma ile kayıt altına alınmış. Hatta siz bu satırları okuduğunuzda askerlerimiz bölgeye intikal etmiş bile olabilir.

Anlaşma sakin bir şekilde incelendiğinde Ermenistan'ın kaybettiği, Azerbaycan'ın galip geldiği ancak Rusya'nın kazandığı bir anlaşma gibi duruyor. Eğer bölgede Türk askeri gücü bulunmazsa bilin ki çok yakında Karabağ Rusya’nın olabilir. Rusya'nın Karabağ'a hâkim olması demek ise Türkiye için büyük bir tehdittir. O yüzden mutlaka bizim askerlerimizin orada bulunması gerekir.

Anlaşmayı ilk okuduğumda aklıma Kemal Sunal'ın meşhur filmi geldi. Biraz değiştirerek şöyle yazayım; Bölge Azerbaycan'a ait olacak, kullanım ve yönetim hakkı Ermenistan'ın olacak ama nimetlerinden Rusya faydalanacak.

Bu filmin benzerini Suriye'de gördük, görüyoruz. Buna müsaade edilmemeli. Rusya bugün dostumuz gibi görünse de Ruslara asla güven olmaz.