Mert Ali Çetin<br>Sihirli Topraklar


Karnaval Coşkusu

Karnaval Coşkusu


1-5 Nisan 2015 tarihleri arasında Adana’da 3. portakal çiçeği karnavalı düzenlendi. Muhteşem bir karnavaldı; Adana’nın ve Türkiye’nin tüm tanınmış simaları neredeyse hepsi oradaydı. Fatih Terim, Açelya Akkoyun, Ahmet Olgun Sünear, Alper Kul, Altan Gördüm, Arif Keskiner, Ayşe Arman, Ayşegül Dinçkök, Barış Kılıç, Caner Cindoruk, Cankat Aydos, Cavit Çetin Güner, Çiğdem Kayalı, Demir Karahan, Derya Baykal, Ece Vahapoğlu, Emre Karayel, Erdal Cindoruk, Ertuğrul Ateş, Ezgi Özbay, Faruk Tınaz, Ferit Aktuğ, Fırat Altunmeşe, Gülden Mutlu, Günseli Kato, Hatice Aslan, Hümeyra Erdoğan, Keremcem, Levent Özdilek, Levent Veziroğlu, Mehmet Turgut, Menderes Samancılar, Murat Hasari, Nebil Özgentürk, Nilüfer Bıyıklı, Rıza Akın, Seda Güven, Sinem Öztürk, Sitare Akbaş, Suat Aydoğan, Tolga Ortancıl, Turgut Kazan, Ümit Karan ve Zeynep Casalini  gibi isimler bulunuyor. Bu isimler bu festivali destekleyerek hem Adana halkına gündemin verdiği yorgunluğu attırdı, hem de gerilen insanlarımız için bir nevi psiko tedavi olmuştur. Şimdi dönelim Kozan’a, böyle bir organizasyon olsa, esnafımız ekonomik olarak, bürokratlar kendini tanıtmak adına, çiftçilerimiz bilgilenmek için, sivil toplum kuruluşları kendilerinin ne işe yaradığını göstermek dolayısıyla sosyal devlet olmak adına ne güzel olurdu. Burada kazanan Kozan olmaz mıydı? Bu aslında bir tedavi şeklidir aslını araştırırsanız. Burada yapılmak istenen gerilen dünya ve ülke gündemini biraz olsun hafifletmek insanlara moral aşılamak, küskünleri barıştırmak için yapılan çok önemli bir tedavidir. Düşünsenize Adana’nın tamamı İçel, Antakya, Niğde ve çevre illerden binlerce kişi geldi. Bu kadar insanı aynı zamanda nasıl mutlu edebilirsiniz ki! Yani amacına ulaşmış bir festivaldi, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın söylemine göre 500 ton, benim gördüğüme göre 10 – 20 kat fazlası portakal tüketimi yapıldı. Her şeyden önce insanlar portakal ve suyuna alıştırılmaya çalışıldı. Portakal suyu en sağlıklı içeceklerden biri olduğuna göre hem de taze bir şekilde sıkılıp insanlara ücretsiz dağıtıldı. Burada bir önemli noktada çiftçinin yapıldığı bir ürün tarladan direkt olarak tüketiciye ulaştı. Orada portakal, limon, nar ve benzeri meyve ve sebze satanlar da oldu. İnsanlar ürünlerini değerlendirmeye, tanıtmaya, başlarken tüketiciler de gerçekten tarla ve bahçeden gelen ürünlerle soğuk hava depolarından çıkan ürünlerin arasındaki farkı görmüş oldu. Kurumsal reklam işte bu olsa gerek ve bizim maalesef hala bir tanıtacak karnavalımız yok. Kermes adı altında yapılan işlerin tamamı börek ve döner satmaktır. Kermes dediğimiz olaya ben tamamen karşıyım. Kermesteki olay bir topluluğa yapılan yardımın adıdır. Festival de hatta Türkçe adıyla şenlikte herkes orada rahat bir şekilde ürününü tanıtıyor, satıyor. Herkes’e hitap ediyor, amacımızda bu olması gereklidir. Birinin kazandığı toplulukta bir anlam ifade etmez. Topluluğun kazandığı para birinin işine yarar ama! Akıttığınız her terin hakkını almanız dileğimle!