Bugünkü yazımda, kırsallaştırılmaya yüz tutmuş olan Saimbeyli ve Feke ilçelerimiz için çözüm bulabilmek, umut damıtabilmek ve bu güzel ilçelerimizin sesi olmak istedim. Kırsal diye adlandırılan bu bölgelere nasıl dokunulabilir diye kalemim ve düşüncelerimle canlandırmak istedim .
Çok değil, daha yakın tarihte yaklaşık iki yıl önce bir Adana milletvekilimizle bu konu üzerinde bir diyalog gerçekleştirmiştik. İsim vermeyeyim çünkü tüm vekiller hemen hemen aynı düşüncede. "Kırsal kesim buralar nasıl geliştirilir, gelişmez" diyip kesip atmaları, bir nevi çözümsüz çözüm gibi bir şey bu. Bu düşünce tezini çürütmeden, çürütülmeden de ilerleyebileceğimizi ve yol kat edebileceğimizi düşünmüyorum. İnsanlar emek vermeden, hazıra alışmış. Pohpohlanmak, alkışlanmak egolarını okşuyor. Kendi egoları tatmin olunca, halkın isteklerine kulak tıkıyorlar.
Yapılacak çok şey var oysa, ilçelerimizi böyle düsüncelerle eğersizleştirmek ve kaderine terk etmekten başka nedir ki? Öncelik olarak neler yapabiliriz bu konuyu ele alalım .
Saimbeyli, Feke gibi kırsal bölgeler sıklıkla ekonomik, sosyal ve altyapısal sorunlarla karşı karşıyadır. Ancak ve ancak bu sorunların üstesinden gelebilecek birçok yol bulunmaktadır. Bir Karadeniz bölgesinden neyi eksik bu güzel ilçelerimizin? Sadece küçük dokunuşlara ihtiyaçları var. Doğa turizmi çekmek için doğa sporları düzenlenebilir, rafting sporları düzenlenip insanlar ilçelere çekilebilir. İletişim mercii ile haber kanalları, sosyal medya üzerinden insanlar haberdar edilebilir. Yani çağımız iletişim çağı. Teleferik kurulumu sağlanıp, yaşam daha eğlenceli hale getirilebilir.Çünkü toplumsal olarak ruhsal enerjiye ihtiyacımız var, 7'den 70'e...
Saimbeyli Mavisi endemik kelebekler den biri bu Saimbeyli ilçesine özel kelebeğin bahar ve yaz aylarında doğada yüz gösterirken, bu dönemlerde turistler ve fotoğrafçılar bölgeye davet edilebilir, çekim yapılabilir . Diğer bir etken ise tarım ve hayvancılığı destekleyerek bölge ekonomileri güçlendirilebilir. Örneğin, Saimbeyli'de sumak yetiştiriciliği yapılıyor, genelde doğada kendi başına yetişen ve fidan olarak da yetiştirilmesi sağlanan bir bitki. Desteklenerek insanların üretime teşvik edilebilir. Ve kekik, baharat olarak tükettiğimiz ve hiçbir maliyeti olmayan, doğada kendiliğinden yetişen endemik bitkilerden. Neden değerlendirilmesin öyle değil mi? Kadınlarımız kendi çapında bir şeyler yapmaya çalışıyor. Kiraz üretiminde de destek önemlidir, gerekirse üreticiyi her konuda bilgilendirmek gerekebilir. Feke ve Saimbeyli’de salep üretilebilir. Feke Tapanda lavanta üreticiliği yapılıyor, hem ekonomik hem de turizm açısından çok iyi olduğunu düşünüyorum. Lavanta festivali yapılarak da renk kattı… Yerel çiftçilere modern tarım teknikleri ve Pazar erişimi konusunda eğitim ve destek sağlanabilir. Bu üretilen tarım ürünlerinin işlenmesi ve teşvik edilmesi önemli. Yerel girişimciliği teşvik etmek, küçük işletmeleri desteklemek de kırsal kalkınmanın anahtarıdır. Yerel altyapıyı geliştirmek de hayati öneme sahiptir. Yolların, su ve elektrik altyapısının iyileştirilmesi, bölgeler arası ulaşımı kolaylaştırarak ticaret ve turizmi destekler. Saimbeyli ve Feke arası yol çalışması büyük önem taşıyor. Kayaların yollara düşmesi tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Saimbeyli Tırtat Mevkiinde dört öğretmenimizin ölümü bariz ortada… Yapılacak çok ama çok şey var!
Turizm potansiyelini değerlendirirsek, turizm ilçelerin doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla büyük potansiyel sağlamaktadır. İyi değerlendirme yapılması gerekiyor. Ayrıca, önem arz eden bir konuya değinmek istiyorum. Tarihi yerlerimiz tarihi eser aramak için tahrip ediliyor, zarar veriliyor. Tarih bir milletin kimliğidir. Tarihi değerlerimize sahip çıkmalıyız. Konuyu toparlayacak olursak bu ve benzer öneriler Saimbeyli ve Feke ilçelerinin kırsallaşmaması için önemli adımlar olacaktır diye düşünüyorum. Bu şekilde, yerel ekonomi canlanacak, iş imkanı artacak ve yaşam kalitesi yükselecek Kısacası kırsallık dışına çıkılacaktır ve böylece bu düşünce tezinide çürütmüş olacağız …
Yeterki herkes taşın altına koysun elini ….!
Bu vatan hepimizin sorumluluğumuzun farkına varmalı ve bunu üstlenmeliyiz...Kaderine bırakmamalıyız.
Öyle değil mi ?