Faruk YİĞENOĞLU


KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM

İnsanlar kendi yaşamlarını kolaylıkla yetiştirdikleri mahsullerden çıkartarak yaşamaya çalışırken sonradan kırsalda yaşamanın zorluğu ile bu zorlaşmaya başladı. Emekli yaşlı kesim hariç köyden kente göç başladı.


Köyden kentte göçün en büyük sebeblerinde birincisi eğitim oldu.Köy okulları vardı ama öğretmen eksikliğinden yetmedi.Yatılı okullar vardı  bu da eksik kaldı ve sonra göçe zorlayarak eğitim şehre yerleşti.Bu sebebten aile olarak zorunlu eğitimle beraber çocuklarını okutmak isteyen de istemeyen de geneli göç ederken yine de servis ile ulaşım sağlandı ama gönül elvermedi yalnız bırakmayı.Böylelikle köyü bitirmek için tavuk fabrikaları gibi bir anda insanları hazıra ve rahatlığa yönlendirilmeye çalışıldı ve başarılı da oldular. Köy hayatı bitirdiler.Ormanı kestiler hayvancılığı bitirme seviyesine getirdiler ve böylelikle geçim kaynakları azaldı ve şehre tamamen yönelme başladı.Artık bir çok ürün ve mahsuller hazır alınmaya tüketilmeye başlandı bir çok yerde böylelikle de insan sağlığı ile oynamak kolaylaştı.Şehirler doldu taştı artık millet birbirine yetmez hale geldi ki birbirinden kaçışlar var derken eskiden çıkan virüslerle nasıl bazı işlerin önüne geçilmeye başlandı tıpkı bu CORONAVİRÜS olayı patlak vermesiyle de şehirlerden uzaklaşmaya başlandı.Bana göre kendi bir takım uğraşları ellerinde patladı gibi gözüksede geçince daha iyi anlayacağız tıpkı değişerek gelen diğer olaylar gibi.(Domuz,kuş,h1n1 vs.)

Millet gerçekten ne yapacağını bilemez haldeyken sağlıklı şekilde yürütülen işler için Sağlık Bakanlığı başta tüm sağlık çalışanlarımıza minnettar olduğumuzu belirtmek isterim.Aynı zamanda yasaklardan dolayı kurulan VEFA ekipleri ve Güvenlik ekiplerimize teşekkür ederiz. Peki yasaklar kısıtlamalar derken artık nereye doğru gidiyoruz.Çiftçilerimize burada büyük işler düşüyor önemlerini bir kez daha anladık abartmadan gerekenler yapılırsa yeniden onlara destekler artarsa boş yerler arsa değilde yeşil görünmeye devam edecektir. 

Böylelikle yavaştan artık nasıl geçmişte şehirlere göç ettiysek yeniden köye dönüşler başlayacağı kanısındayım. Millet olarak buna ihtiyacımız var hani atasözü de var ya Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır sözünün de bir kez daha haklı olduğunu görmüş oluyoruz. Mecbur kalıp geldiğimiz yerlerden Adanalı Sanatçımız Ferdi Tayfur’un da dediği gibi Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim  şarkısıyla son veriyorum.

Ne umutla geldik koca şehire
Allah sonumuzu hayır getire
Alacaklı haciz koymuş Bekir'e
 
Hadi gel köyümüze geri dönelim
Fadime'nin düğününde halay çekelim
 
Buralarda ağaçları kesmişler
Yerlerine taş duvarlar dikmişler
Sevdiğimi başkasına vermişler

Hadi gel köyümüze geri dönelim.