Tarsus İlçesinin 7 binlik tarihi bilinirken, ilçemiz Kozan´ın 5 bin yıllık tarihi bilinmektedir.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kozan her dönemde ilgi odağı olmayı başarmış bir şehir olma özelliğini üzerinde taşıyan şehrimizin öne çıkan tarihi kalıntısı Kozan Kalesi ve eteğinde bulunan sağlam yapısı ile tarihe şahitlik eden Manastır. 1940 yıllarda ortaokul yapılacağı nedeni ile büyük bir bölümü yıkılmış. O günkü yıkılma nedenleri farklı nedenlere veya alanlara çekilmek istense de altında yatan gerçek elde edilen ganimetin ellerinden geri alınması korkusu içerisinde bulunan ağaların bir planı bence, tarihi manastırın yıkılmasının ardından kale ve etekleri çam dikilerek ormanlaştırma çalışmaları gerçekleştirilmiş.
Gerçekleşen ağaçlandırma çalışmaları sonucunda toplam 10 hektarlık maki ve kızılçam karışımı orman oluştu.
1950 yıllarında ekilen fidanların büyümesinin ardından 1940 yılında gerçekleşen yıkımın izleri bir noktada üzeri örtüldü.
Yıllarca adeta alkol ve istenmeyen işlerin merkezi haline gelen Manastır ve Kale, Kozan´dan kopuk bir yaşama bürünmüşken 2004 yılında Kozan Belediye Başkanı seçilen Kazım Özgan ? yönünü tarih turizmine çeviren ilçe Kozan? sloganı ile çıktığı tarih turizmi atağında Kozan Kalesini alkol ve istenmeyen işlerin çevrildiği yer olmaktan çıkartarak Kozan halkının ömründe en az bir defa görmesi gereken yer olmasını sağladı.
Elbette turizm rotası doğruydu.
Lakin izlenen yol ve uygulanan tedavi yanlıştı.
2009 yılında Manastır ve Kale Kozan Belediyesi ve Adana Valiliği iş birliği ile gerçekleştirilen proje ile piknik alanına çevrilmişti.
Bu tarihten sonra Kozan´lı aileler yok edilen tarihin içerisinde mangal yakmaya başladılar.
O piknik alanına çevrildiği tarihten bu tarihe kadar küçük ve emniyete alınmayacak yangın vakaları yaşanmış olsa da bu denli büyük bir yangın yaşanmamıştı.
Geçtiğimiz hafta sonu ilçede rüzgâr etkili bir şekilde eserken, Kozan Kalesi ve Manastır eteklerinin yandığı ihbarı üzerine ilçe adeta bir anda hareketlendi.
Büyük bir özveri ile kısa zaman içerisinde kontrol altına alınan yangının faturası sabahın ilk ışıklarında gün yüzüne çıktı. Yaklaşık olarak 2 hektar (20) dönüm alan yangında zarar görmüştü.
Yangının ardından başlayan komplo teorileri aldı başını gitti.
Kozan Kalesini yakan ?ateşin çocukları? inisiyatifi,( sosyal medya adresi) Kazım Özgan´ın önünü kesmek isteyen insanlar, Kozan Kalesi ve Manastırında hak iddia eden Ermeniler, piknik yapanların bıraktığı ateş ve sigara izmariti iddiaları
Almış başını gitmiş dedikodular.
Öncelikle gündemi çok meşgul eden ?ateşin çocukları? ismi ile yayın yapan sosyal medya adresi ciddiye alınacak bir medya değil. Onlara söylenecek tek söz siz önce Kozan´ın ismini doğru yazın.
Diğer bir gündem maddesi ise Kazım Özgan muhalifliği yapmayın Allah aşkına her olup biteni Kazım Özgan´a veya Kozan Belediyesine mal etmeyin.
Kazım Özgan´a yakın çevrelerinin paylaşımlarını daha dikkatli ve duyarlı olması gerektiğinin altını çizerek, her taşın altında siyasi bir kin veya neden aramak çok doğru değil. Orada yanan alan hepimizin ortak nefes alanımız bu nedenle siyasi çekişmelerden dolayı kimse nefesini ortadan kaldırmaz. Bu veya bu tip yaklaşımlar ortamı yumuşatmak yerine sertleştirir. Daha dikkatli ve duyarlı olmak gerekir.
Birde Ermeni meselemiz var.
Yaklaşık olarak 10 yıl önce ilk sesini yükselten Ermeni Lobileri Kozan Manastırının kendilerine ait olduğu gerekçesi ile faaliyetlere başladılar. Geçtiğimiz dönemlerde mahkemeye başvuruda bulunan Ermeniler Kozan Manastırının kendilerine iadesini talep etmişlerdi. Bunun üzerine dönemin Belediye Başkanı Musa Öztürk verilecek bir karış toprağımız yok açıklaması ile kamuoyunun yüreğine su serpmişti. Bugün ise boş durmayan Ermeniler tekrar bir dava daha açtılar ve taleplerini yenilediler. Açılan dava bu sefer adli makamlarca kabul edildi.
Ve son olarak hangi tarihte çekildiği tam olarak bilinmeyen Ermeni bayrağı ile Kozan Kalesi eteklerinde çekilen fotoğraf gündem oldu.
Ve son olarak Manastırın yanması ile birlikte ?Manastırı Ermeniler yaktı? iddiaları:
Bu iddiaya kafa yorulabilinir.
Yangından önce Ermenilerin şu yargı girişimlerine bir engel olunmalı yarın iş işten geçtikten sonra ne orman ne de Manastır elde kalır.
Son olarak iddia piknikçilerin bıraktığı ateş veya sigara izmariti en mantıklısı bence bu diye düşünüyorum.
Alanda piknik yapan veya oturan birilerinin bilinçsiz olarak bıraktığı ateşin çıkardığı yangın, durum böyle ise halkımızın bilinçlenmesi çok önemli.
Elbette kalede ve manastır da oluşan tahribatın bir an önce ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Yanan birilerinin ormanı değil hepimizin ciğeri, lütfen bunu da unutmayalım.