31 Mart yerel seçimlerinden bugüne Kozan’da değişen tek şey; siyasetçilerin hangi partiye geçeceklerini belirlemek için kullandıkları pusula oldu. Gürdal Topal, Büyük Birlik Partisi’nden aldığı 19.636 oyla ikinci olmuştu, evet. Ancak bu başarı, yalnızca kendisinin değil, halkın Büyük Birlik Partisi’ne olan güveniydi. Bugün geldiğimiz noktada, Topal’ın Büyük Birlik Partisi’ni bırakıp yeni kurulan “Anahtar Parti”ye geçmesi, seçmenlerin bu güvenini kırıp yere sermekten başka bir şey değil.
İnandığı Yer mi, Çıkar Kapısı mı?
Gürdal Topal, “İnandığım yerdeyim” dedi. Ama sormazlar mı, henüz adını bile kimsenin doğru düzgün duymadığı bir parti nasıl “inandığın yer” olabilir? 20 bin kişinin güvenini almış bir lider, bugün bu insanların karşısına çıkıp onların desteğini neyle açıklayacak? Muhsin Yazıcıoğlu’nun izinden gitmek iddiasıyla yola çıkan bir lider, nasıl olur da onun ideallerini hiçe sayar? Gürdal Topal’ın bu hamlesi, “inanmaktan” çok “çıkardan” ibaret değil mi?
Kozan’ın Bitmeyen Kısır Döngüsü
Bugün Kozan siyaseti, tıpkı bir yapboz gibi; parçalar sürekli yer değiştiriyor ama resim bir türlü tamamlanamıyor. Kazım Özgan gibi, sürekli parti değiştiren siyasetçiler, halkın siyaset kurumuna olan güvenini yerle bir etti. Şimdi Gürdal Topal’ın Anahtar Parti’ye geçişi, aynı filmi yeniden izlemekten başka bir şey değil. Kozan’da siyaset, ideolojiden uzaklaşıp dedikodu kulislerine teslim olmuş durumda.
Bir yandan “ben halkın yanındayım” diyen siyasetçiler, öte yandan halkın temel sorunlarına gözlerini kapatıyor. Organize sanayi bölgesinin altyapısı tamamlanmamış, Mansurlu yolu hâlâ bitmemiş, arıtma tesisi konuşulmaya bile başlamamış. Ama siyasetçiler ne yapıyor? Partiden partiye zıplıyor, güç devşirme peşinde koşuyor. Halk ise bu sahipsizliğin ceremesini çekmeye devam ediyor.
Gürdal Topal’ın Kaderi ve Halkın Hayal Kırıklığı
Bir lider düşünün, 20 bin kişinin oyunu almış, Kozan halkının geleceği için bir umut olmuş. Ancak bu umudu, kişisel çıkarları uğruna bir kenara atmış. Gürdal Topal, Anahtar Parti’ye geçerek bu kitlesini koruyabileceğini mi sanıyor? Halk aptal mı? Kozan halkı her şeyi görür, bilir. Bu geçiş, sadece Gürdal Topal’ın siyasi kariyerine değil, Kozan halkının geleceğine de vurulmuş bir darbedir.
Kozan, yıllardır sahipsiz. Bugün bir milletvekilimiz yok, sesimizi duyuracak bir liderimiz yok. Halk, yoksulluğa ve yalnızlığa terk edilmiş durumda. Siyasetçiler, seçim döneminde meydanlarda boy gösterip vaatlerini sıralıyor. Ama seçim bitince hepsi sırra kadem basıyor. Bugün Kozan, sadece siyasetçiler tarafından değil, aynı zamanda halkın çaresizliği ve suskunluğu tarafından da terk edilmiş durumda.
Kozan halkı, Gürdal Topal gibi siyasetçilerin “inandım” dediği yerlere değil, yaptıklarına bakmalı. Büyük Birlik Partisi, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ideallerinin taşıyıcısıydı. Ama bugün bu idealler unutulmuş durumda. Gürdal Topal ve diğer siyasetçilerin partiler arasında dolaşması, Kozan’ın geleceğini daha da karanlığa itiyor.
Kozan, ceviz kabuğuna sıkışmış bir şehir. Bu kabuğu kırmak için idealleri olan, halkını gerçekten düşünen liderlere ihtiyaç var.
Ama bugünkü tablo, maalesef bu umutları daha da uzaklaştırıyor. Gürdal Topal ve diğer siyasetçiler, halkın değil, kendi çıkarlarının peşinde. Ve bu, Kozan’ın en büyük trajedisi.
Halk, artık bu döngüyü kırmalı. Aksi takdirde, Kozan hep aynı yerde saymaya, aynı sorunlarla boğuşmaya devam edecek. Siyasetçiler değişir, partiler değişir ama Kozan’ın kaderi değişmez. Çünkü bu siyasetin tek anahtarı, halkın iradesidir. Ve o anahtarı doğru ellerde tutmadıkça, bu kapı asla açılmayacak.