TUĞBA KAN


KOZAN'DA YENİ YILDAN BEKLENTİLER

Yeni yıla sayılı günler kala sadece Kozan değil, tüm ülkede yeni yıldan beklenen olasılıklar zam çerçevesinde şekilleniyor.


Yeni yıla sayılı günler kala sadece Kozan değil, tüm ülkede yeni yıldan beklenen olasılıklar zam çerçevesinde şekilleniyor. Gelen yeni yıl, geçip giden yılı aratacak mı?
Artık hayal kurmaktan ziyade hayatı reel bir şekilde yaşıyoruz. Ülke gündemi ne kadar da değişirse değişsin, cepte değişen bir durum olmayınca o gündem, somut bir değişiklik olmadığı sürece pek bir anlam ve önem taşımıyor maalesef.
Yadsınamaz gerçekler var; işsizlik, borç, artan maliyetler… İnsanlar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı bu zamanlarda ve tüm bunların ortasında, yönlendirilmeden mecburen sürdürülen, güdümlenemeyen bir var olma çabası var.
Kalem kalem hepsini sıralayamayabilirim lakin elektrik faturaları, su faturaları, internet, telefon, mutfak, giyim vs.’deki etiket fiyatlarındaki artış aile içindeki dengeleri biraz daha zorluyor. Çünkü bu durum sadece fiyatlara değil; cebe ve aile içi ilişkilere de yansıyor. Geçim sıkıntısı yaşayan hanelerde bu yük, sadece ekonomiyle sınırlı kalmayıp aynı zamanda sosyal bir kırılmaya dönüşüyor. Geçimsizlik artıyor, yaşam kalitesi düşüyor ve bu durum ne yazık ki aile yıkımlarını kolaylaştırıyor, bağları koparıyor.
Sorun aile içinde kalmayıp toplumsal yıpranmaya ya da zedelenmeye meyilli bir hâl alıyor. Başa çıkılamayan bu durum, kaygı ve stresi başka bir boyuta evriliyor; toplumsal bir sorun hâline geliyor.
Sınıfsal ayrımlar kaçınılmaz; çünkü medeniyet denen kavramın yaşı kaç olursa olsun, öncüllük bu. Dengeyi tutmak zor; çünkü sağlanmış bir denge yok. Eşit haklara sahip gibi gözüksek de kanunlarda. Madalyonun öbür yüzü her zaman böyle değil.
Sadece maddi anlamda değil; aile, çevre ve toplumsal bir ilinti olarak ele almak istedim. Çünkü yaşam biçimleri ayrı ayrı düşünülemez; hepsi birbiriyle bağıntılıdır. Toplumsal refah üst düzey ise toplum huzurlu olur ve hem ruhsal hem de bedensel iyilik hâli daha sağlıklı seyreder. Çalışmalarda verimlilikte artış gözle görülür düzeyde olur.
Gelgelelim ki ülkemiz şartlarında tablo pek böyle görünmüyor ve yaşanmıyor. Eleştirel bir yaklaşımdan ziyade alenen ortadaki gerçek bu. Bunun üstünü örtmek, sadece kendimizi kandırmak olur.
Yeni yıl girmeden asgari ücrette bir iyileştirme düşünülüyor. Fakat asgari baz alınarak yapılacak zamlar, asgari kesim dışında kalan diğer vatandaşları da olumsuz etkiliyor. Gelir düzeyinin altında yaşayan, hiçbir geçim kaynağı olmayan, günübirlik dahi kazanç girmeyen birini bu zamlar çok daha kötü etkiliyor. Bunu da göz önünde bulundurmak gerektiğini düşünüyorum.
Gelgelelim süreç asgari ücret üzerinden ilerliyor… Asgari ücret görüşmeleri devam ediyor; kritik bir hafta söz konusu. 31 Aralık gününe kadar rakamsal olarak belirlenecek. Üçüncü oturumda rakam telaffuz edilmesi bekleniyor.
Vatandaşların beklentilerini karşılayacak bir rakam mı olacak, yoksa umduklarının altında mı kalacak? İnsanların yüzünü güldürecek bir rakama gerçekten ihtiyaç var.
Toparlayacak olursak maddi ve temel ihtiyaçlar dışında konut ve barınma da söz konusu…
Yapılan konutlar depreme ne kadar dayanıklı? Yeni yılda deprem için alınan önlemler var mı, varsa neler? Debisi günbegün düşen Kozan Barajı için çözüm ne? İşsizlik için belirlenen bir süreç var mı?
Kozan, hepimizin bildiği üzere bereketli topraklara sahip; tarım ve narenciye yönünden etkin bir ilçe. Bu süreçte çiftçilerimize ne kadar destek sunulacak? Köstebek yuvasına dönen, bitmeyen yol çalışmalarında sona ne zaman gelinecek?
Eksik kalan sorular ve sorunlar elbet vardır unuttuğum belkide...Tüm hepsine çözüm bulunması dileğiyle…
Yeni yılda beklentilerinizin en güzel şekilde yerine gelmesini temenni ediyor ve mutlu yıllar diliyorum. 
Sevgiyle kalın.