Kışın ortasındayız ama biz hâlâ sonbaharı yaşıyoruz, gözlerimizde canlanan hepimizin beyaz bir tablo "kar, yağmur” artık sadece bunu tahayyül etmekle kalacağız sanırım.
Dört mevsimin yaşandığı güzel ülkemizde, yaşanan iklim değişimleri hayatı olumsuz etkiliyor ve bu etkinin uzun sürmesi olası tehlikeyi de beraberinde getirecek bunu göz ardı edemeyiz .
Düşünüyorum da, yaşadığı alana zarar veren, tahrip eden tek varlık insanoğlu, doğanın hunharca katledilmesi, gereğinden fazla ağaç kesimleri bir fidan kolay yetişmiyor hani...Arsa açmak için yine ağaçların yok edilmesi ve ormanların yakılması hem canlıların yok edilmesi katliamdan başka bir şey değildir. Kendi yarasını kendisi kanatmak gibi bir şeydir bu.
Çevre kirliliğide en büyük etkenlerden biri..
Yani anlayacağımız kendi hayatımıza zarar veriyoruz.
Ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıyayız oysa...
Küresel iklim değişikliği; hem dünyayı hem de ülkemizi etkisi altına almış durumda.
Tüm Türkiye' de yaklaşık 3-4 ay yağış görmemesi bu etkiyi doğruluyor, özellikle kış kuraklığına dönüşmesi beni endişelendiriyor açıkcası, keza sizleri de endişelendirilmeli bu durum. Eğer bu durum böyle devam ederse gelecek yıllarda hem tarımsal anlamda hem de günlük tükettiğimiz sular ciddi bir durum teşkil edecek.
Bu aylarda barajların dolmasını beklerken,
görüyoruz ki barajların doluluk oranı risk seviyesinin altına düşmüş durumda ...
Hem üretim periyodu kayacak, hem de susuzlukla karşı karşıya kalacağız. Artı kuraklık demek salgın hastalıkların artması demek. Kar - kış olmadığı için mikroplar üreyerek hızla nüfus edecek. İlçemiz Kozan'da olduğu gibi ülke genelinde de böyle geçmeyen gribal enfeksiyon hastalıklar öyküsü var. Ateş, öksürük örnek olarak gösterilebilir.
Ve daha fazlası...... Diğer canlılarda zarara uğrayacak ağaçlar ,bitkiler, balık üretimindeki artışlar azalacak.
Doğa olayları artacak; toprak, su, ve rüzgar erozyon…
... Hayatımızı hem sosyal hem de fiziki açıdan olumsuz etkileyecek.
Tüm yetkilileri ve vatandaşlarımızı bu konuda sağ duyulu olmaya davet ediyorum .
Elimizi taşın altına koymalıyız.
Kaygılıyım açıkçası ziyadesiyle...
Bereket fışkıran bu toprakların bir gün çorak topraklara dönmesinden, canlıların yok olmasından, doğal dengenin bozulmasından
Kaygılıyım!!!