Pazar günü sandığa gidiyoruz. Oyumuzu kullanarak 5 yıl boyunca yerel yönetimlerde söz sahibi olacak olan isimleri belirleyeceğiz. Genel başkanlarının önümüze koyarak dayattıkları adaylara oy vermek zorunda kalacağız.
45 gündür aday olan isimler meydanlara indiler. Seçmenin elini sıktılar, yeri geldi tezgâhın başına geçtiler. Yeri geldi mizansen yaparak simitçi oldular, tatlıcıda tadım yaptılar. Gülücükler dağıttılar.
Bütün bunları yaparken ‘proje’ adı altında güzel maketleri hazırlayıp ‘yapacağım’ diye başlayan cümleler ile vaatlerini sıraladılar.
Bütün bunları yaparken ‘kaynak var mı?’ sorusuna üstün körü yanıt vererek ‘oyunuzu bir verin, kaynağı yaratırız’ deme cesaretini gösterdiler.
Maketler güzel olmasına güzel de, para nerede?
Bunu bir türlü izah edemez oldular. Hatta daha da ileriye giderek Hükümetin yapması gereken hizmeti yerel yönetimlerde kendileri yapabilecek gibi olmayan parayla ‘hayal pazarlayıp’ seçim sürecini geride bıraktılar.
Sizler yani seçmenler buna inandınız mı?
Bence inanmadınız ama ‘inanır gibi’ yaptınız. Vaatleri sıralayanlar nasıl rol yaptılar iseler sizler de onlara rol yaparak yanıt verdiniz. Netice itibariyle Pazar günü sandığa gideceğiz.
Kötünün iyisini seçer gibi içinize sinmemiş olsa da bir belediye başkanı seçeceksiniz. Seçtiğiniz belediye başkanından hizmet bekleyecek misiniz? Bence beklemeyeceksiniz. Çünkü onların bu vaat ettiklerini yerine getiremeyeceklerini sizler de biliyorsunuz.
Ne kadarını gerçekleştirirse kazançtır diyeceksiniz.
Mevcut belediye başkanlarının dışında ilk kez belediye başkanlığı koltuğuna oturan isimlerin göreve başladıktan sonra belediye çalışanlarına nasıl haksızlık yapacaklarına tanıklık edeceksiniz 1 Nisan tarihiden sonra.
Birilerine yer açmak için kadrolarda nasıl değişiklik yaparak kimleri nasıl mağdur edeceklerine tanıklık edeceksiniz.
Kendilerinden önce görev yapan belediye başkanlarını değişik konularda nasıl suçladıklarını göreceksiniz. Seçim döneminde ortaya koydukları şeffaf belediyecilikten nasıl uzaklaşarak ‘kapalı kutu’ belediyecilik yaptıklarını zaman içinde yaşayarak tanıklık edeceksiniz.
Yani, ‘eski tas eski hamam’ misalini bir adet yaşayacağız Adana’da.
Düşün peşime diyen siyasetçilerin meydanlarda verdikleri sözlerin toplumdaki karşılıklarının ne olacaklarını da 1 Nisan günü seçim sonuçları ile bizler de test etmiş olacağız.
Sizi bilmem ama ben 1 Nisan tarihindeki seçim sonuçlarını sizden daha çok merak ediyorum. Seçmen davranışını görmek adınadır bu merakım. Eski tas eski hamam misali mi olacak?
Yoksa halk ihtilali mi gerçekleşecek?
Şunun şurasında ne kaldı sandığa gitmeye…
