Özellikle 20.00-24.00 saatleri arasındaki televizyonlarda yayınlanan tartışma programlarını izliyor musunuz?
Ben kendi adıma bu tartışma programlarını izlerken, Kemal Sunal’ın oynadığı meşhur filmini izler gibi oluyorum. Bir yanda iktidarın sesi gazeteciler, akademisyenler ve akil insanlar(!), diğer tarafta ise muhalefetin gazetecileri, akademisyenleri ve akil insanları(!) yer alıyor.
Kemal Sunal’ın oynadığı filimdeki Mardin’de yıllar önce arazi kavgası nedeniyle birbirine düşen ve daha sonra İstanbul’a hicret eden Tellioğlulları ile Seferoğlulları ailelerinin kavgasını, didişmesini izler gibi oluyorum tv ekranlarını izlerken.
Bu arada bazen de Tosun Paşa’yı görüyor ve bu tiplere de gülüyorum…
İktidara yakın ve muhalefetin sesi bu televizyon ekranlarının nöbetçi müdavimlerinin aynı gün, aynı saatte başlayan aynı konuyu ihtiva eden tartışmaları, sanki bir merkezden yönetiliyor gibime geliyor bana…
Geçen hafta A TV’nin sunucusu ‘Türk televizyonu ekranlarında ilk röportajını A TV’ye verdi’ diyerek özel hastanede anjiyo olup ameliyat masasında stent takma ücreti için pazarlık edilen hastayı anons ettiler. Yani bu anjiyo olan isim ilk kez A TV’ye konuşmuş!
O an güldüm içinden. Çünkü bu anonsun çekildiği günden bir gün önce aynı bahse konu anjio olan kişi, Uğur Dündar’ın Arena Programına İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez ile birlikte katılıp yaşadıklarını canlı yayında anlatmıştı.
Bir izleyici olarak bunu biz görür ve bilirken, Türk milletine dönüp ‘İlk defa’ diye olayı ballandırmaya çalışırsanız size de kocaman bir ‘ZİYAAAA’ çekerler…
İşte bu ve buna benzer yandaşlık yapılarak yapılan tartışma programlarının halkın gözünde gün geçtikçe itibarını kaybetmesi gerçeği ortaya çıkıyor. Bunun içindir ki izlenme oranları düştükçe düşüyor…
Ekran bülbüllerinin bir kısmı terfi ettiler bu arada…
Uzun dönem ekranlarda iktidarı yalayıp yıkayan iki tane ekran bülbülünü önceki gün TBMM’de milletvekili kürsüsünden konuşma yaparken gördüm.
Demek ki görevlerini iyi yapmışlar.
Birkaç ekran bülbülü daha var ki bunlar da eski milletvekili, yeni dönemin belediyelerinin danışmanları, yönetim kurulu üyeleri olmuşlar. Demek ki yapılan her hizmetin karşılığı oluyor!
Tellioğlulları ve Seferoğulları tiplemelerine yakın duruş sergileyen bu ekran bülbülü arkadaşların ‘derin kulis bilgileri, Ankara’daki senaryo’ diye başlayan cümleler ile ellerini verilen metinleri ekranlardan halka empoze ettiklerini de maalesef izleyerek görüyoruz.
Sonuçta kendi adıma bu ekran bülbüllerinden çok sıkıldım. Sizler sıkıldınız mı? Sıkılmış iseniz size tavsiyem ‘Aklınıza mukayyet olun’ ve asla manüpleci bu isimlere zaman ayırmayın. Benim yaptığım gibi kanal değiştirin…
