Özcan ALADAĞ


ÖLÜP GİDECEKLER LAKİN USLANMAYACAKLAR

Bazı insanlar vardır ki, siyasete bir bulaştıklarında mezara girene kadar siyaset yapmak isterler. Bir türlü uzaklaşamazlar siyasetten.


Bazı insanlar vardır ki, siyasete bir bulaştıklarında mezara girene kadar siyaset yapmak isterler. Bir türlü uzaklaşamazlar siyasetten.

Yaşları 75-80’e gelmiş o kadar ‘Fosil’ siyasetçi var ki Adana’da, toprağın altına girseler dahi öbür dünyada politika yapmak istedikleri parti arayacaklar kadar hırsla kaplılar.

Yakın zamanda Adana’da politikada emanetçilik yapan, gömlek değiştiren, FETÖ’nün uzantılarıyla kol kola gezerek cezaevini gören, yatıp çıkan, etrafındaki insanların bıraktığı izle insanların selam vermekten imtina ettiği bazı isimlerin son günlerde politika yapmak için yola çıktıklarını ve birilerinin akıllarını çeldiklerini görüyorum.

Hadi diyelim onlar akıl çeliyor da, akıllarını çeldirenlere ne demeli!

Kerameti kendilerinden menkul olan, süfli, toplumun yakasından zor düşürdüğü bu siyasi mevtaları, kudretli siyasetçilerin yanına alıp neyi danışacak ise yol yürümelerini bir türlü anlamış değilim.

Bakınız, uyarmadı demesin bu kudretli siyasetçilerimiz. Bu siyasi mevtaları size kimler önerip yanınıza monte ediyorsa, bilesiniz ki kendi elinizle gözünüzü çıkarıyorsunuz.

Sizin o fosillere ihtiyacınız mı var?

Kudretli siyasetçi olarak bu fosillere kucak açan ‘KURT’ politikacıya bir iyilikte ben yapayım!

Bu fosil olmuş siyasetçiden madem medet umuyorsunuz. Onun ekibinde yer alan FETÖ’nün artıklarını da yanınıza alın da olsun bitsin!

Bakın bu şehrin seçmeni size bu fosillere imkân tanıyın diye oy vermedi.

Sizi sizden iyi düşünüyoruz kudretli siyasetçimiz…

Yol yakın iken dönün bu yanlışlıktan…

xxx

ŞU GÜZELLEMELERİ DE OLMASA…

İnsanları anlamakta zorluk çektiğimi her fırsatta dile getirmeye çalışıyorum. Siyasetçilere olan güvenin azalarak yok olmaya doğru yol aldığı bir ortamda siyasetçiyi var eden seçmenin yani yurttaşın da siyasetçi(!) olduğunu değişik yazılarımda dile getirdim.

Özellikle tabanları birbirine benzeyen partilerin taraftarı olarak gözüken kişilerin, hangi partinin rüzgârı eserse yönlerini oraya doğru çevirdiklerini görünce, yaptıkları güzellemelere şahitlik edince inanın şaşırıyorum.

Milli Görüş çizgisinde olduklarını bildiğim, Adana’da siyaset yaptıkları dönemlerden dolayı yakından tanıdığım bazı siyasilerin AK Parti, Saadet Partisi, Yeniden Refah Partisi arasında gidip geldiklerini görünce ‘Şu güzellemeleri de olmasa…’ deme gereksinmesin duydum.

Bir karar verip çizgilerini belirlemiş olsalar, yıllarca arkalarından sürükledikleri insanlara karşı da asli görevlerini yerine getirerek ‘net çizgi çizip’ dik durmuş olurlar.

Ama nerede!

Bu kadar tabanlar arasında geçişkenlik yaşayanların akıbetlerinin ‘siyasi çöplük’ olduğuna yıllardır tanıklık ettiğim için, akıbetlerinin de hayırlı olmadıklarını her daim görerek yaşadım.

Elbette kararı verecek olanlar kendileri…