Özcan ALADAĞ


ÖNCEKİLERİN MİRASINI YİYORLAR

‘Ölüm hak, miras helaldir’ derler. Mirasın üzerine katarak mal varlığı elde eden evlat hayırlı evlattır. Mirası yiyerek bitiren evlat ise ‘hayırsız evlat’ olarak nitelendirilir Türk toplumunda…


‘Ölüm hak, miras helaldir’ derler. Mirasın üzerine katarak mal varlığı elde eden evlat hayırlı evlattır. Mirası yiyerek bitiren evlat ise ‘hayırsız evlat’ olarak nitelendirilir Türk toplumunda…

Belediyelerde son günlerde dikkatimi çeken önemli bir konuyu buradan dile getirmek istiyorum. 31 Mart yerel seçimlerinde kendilerinden önceki belediye başkanlarının seçimi kazanamamaları nedeniyle başkanlık koltuğuna oturan belediye başkanlarımız, atadan kalan mirası yiyen evlatlar gibi kendilerinden önceki belediye başkanlarının miraslarını yemeye başladılar.

Belediye basın bürolarından gönderilen bültenleri dikkatle incelediğimde bir önceki belediye başkanının hayata geçirip oldukça verim aldıkları projeleri yeni dönem belediye başkanları sürdürerek bunla vitrin yapmaya çalışıyorlar.

‘Devlette devamlılık esastır’ elbette. Bunda bir sıkıntı yok. Belediyeler de resmi kurumlar olduklarına göre yeni belediye başkanlarının bir önceki dönemin faydalı çalışmalarını sürdürmeleri bence takdire şayan bir olay.

Lakin yeni dönemde yeni söylemler, yeni eylemlerin gerçekleştirilmesi gerekmez mi?

Farkını fark ettiren belediye başkanlarının varlığı ile elbette gurur duyarız. Seçimlerin üzerinden 3 ay geçti. Bir kısım belediye başkanları ‘enkaz devraldık’ diyerek ‘devri sabık’ yaratırlarken, kaçmaktan kovalamaya sanırım fırsat bulamadılar.

Borç yükü altındaki belediyeyi nasıl düzlüğe çıkaracaklarının hesaplarını yapan belediye başkanları, nasıl bir formül bularak ‘yeni söylem ve eylemler’ geliştirebilirler? Bunu da doğrusu merak ediyorum.

Şuana kadar yeni dönem belediye başkanları sadece ‘ekiplerini kurmaktan başkaca bir gelişme gösteremediler’ yorumumu yapsam sanırım haksızlık etmemiş olurum.

Beklentilerim mi yüksek onu bile bilemiyorum…

Seçim öncesinde ‘projelerimiz’ başlığı altında halka vaat olarak verilen sözlerin bu ekonomik açmazın içinde gerçekleştirilmesinin pek mümkün olmayacağı da buradan bakınca görülür gibi…

Yönettikleri belediyelerde ikinci kez belediye başkanlığını kazanan belediye başkanlarımızın da pek projeyi hayata geçirecek etkin hizmet alanına sahip olmadıkları da bir gerçek…

Seçmen sabırlıdır. Seçmen, hizmet ister, verilen sözlerin yerine getirilmesini bekler. Bunu da bizden iyi bilen belediye başkanlarının yaz döneminde bir hamle yapmalarını da beklemiyorum.

Miras çabuk tükenir. Hazıra dağ dayanmaz…

O halde, harekete geçme zamanı…