Kurtuluş KILINÇ


OPERASYON ÇOCUKLARI

Her seçim öncesi ülkede yaşanan kaos ve karışıklıkların bu sefer ki bahanesi anlaşılıyor ki mülteciler olacak.


Her seçim öncesi ülkede yaşanan kaos ve karışıklıkların bu sefer ki bahanesi anlaşılıyor ki mülteciler olacak. Son günlerde sosyal medyada köpürtülen provokatif eylem ve söylemlere bakılınca bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.

Ben bir kaç ay önceye kadar muhalefetin seçim malzemesinin enflasyon ve buna bağlı fakirlik olarak düşünüyordum. Özellikle sokak röportajlarının kesilip kırpılarak özel bir operasyon malzemesi haline getirilmesi ve bunun da çok takipçili hesaplar aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılması bende bu izlenimi oluşturmuştu ancak ne olduysa oldu işin rengi birden bire değişiverdi.

Daha önceleri Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın başını çektiği mültecilere yönelik ayrımcı söylemler, İyi Parti'den kovulacakken istifa eden Ümit Özdağ'ın Zafer Partisi'ni kurmasıyla iyiden iyiye arttı. Milliyetçiliğin ötesinde adeta kafatasçı bir ırkçılığa doğru evrilen Özdağ böyle giderse Nazilerin faşizmine benzeyen bir duruşla bayrağı taşımaya devam edecek gibi duruyor.

Hangi sosyal medya uygulamasına girerseniz girin orada özel bir operasyon ekibi görebiliyorsunuz. Öyle ki online oyunların mesajlaşma bölümlerinde bile ötekileştirici mesajlar ve ırkçı söylemlere denk geliyorsunuz.

Mültecilerin ülkeye alınma şekliyle ilgili büyük yanlışlıkların yapıldığını, hadi ülkeye alındılar bunu belirli kontroller altında tutmadan onların istedikleri gibi şehirlere yayılmalarına göz yumulduğunu ve bunun da toplumun büyük kesimini rahatsız ettiğini söyleyebiliriz ancak buna rağmen milletimizin kahir ekseriyeti ihtiyaç sahibi bu insanlara çok kısa bir süre önceye kadar çok daha fazla sahip çıkabiliyordu.

Artık durum değişti.

Sağlam bir ekibi olmayan Ümit Özdağ'ın herhangi bir proje de vaat etmeden direkt mülteciler üzerinden yaptığı propaganda ile sosyal medya üzerinden etkisini arttırdığını gören diğer siyasi parti genel başkanları da aynı dili kullanmaya başlayınca iş iyice içinden çıkılmaz hale geldi.

Geçtiğimiz gün sosyal medya üzerinden yaklaşık 10 dakikalık bir film gösterime girdi. Film gösterime girmeden bir kaç gün önce pompalanan yabancı düşmanlığı ve mültecilerin ülkeyi işgal edeceği düşüncesi zihinlerde yerini buldu. Amaç hasıl olunca düğmeye basıldı ve film devreye konuldu.

Basit oyunculuklar, ilkokul çocuklarının bile yazabileceği şişirilmiş bir senaryo ve ağzını, yüzünü şekilden şekle sokarak filmin sonunda konuşan korkunç bir kadından başka bir şey göremedim ben.

Pardon! İki şeyi unuttum; Birincisi Türklük iddiasındaki oyuncuların ve sonda gevrek gevrek konuşan kadının tarzındaki pespayelik. Senaryodan ve söylenenlerden uzak bir şekilde, sesini kısarak bir izleyin bakalım filmi? Filmin neresi size Türk'ü, Anadolu'yu hatırlatır? İkincisi de absürt bir komediye daha çok uyan böyle bir filmde herhalde ve özellikle bu milletin büyük çoğunluğunun hassas noktası olan Atatürkçülük konusunun da unutulmamış olması.

Atatürk'ü her yerde ve her zaman istismar eden zihniyet şimdi bir de bu filmde ortaya çıktı. Bana sorarsanız Atatürk'ü asıl bu insanlardan korumak gerekir. Atatürk'ün Türk anlayışının bir çok yerde bir ırktan ziyade bir millete vurgu yaptığını bu sözde Atatürkçülerden başka herkes bilir. Öyle olmasa ne Kurtuluş Savaşı'nı kazanmamız mümkün olurdu ne de Türkiye Cumhuriyeti'ni kurabilmemiz. İşte bunu zeka seviyeleri iki haneli rakamlara bile ulaşamayanlara anlatmak zor, gerçekten çok zor.

Aslında hepimiz bu senaryoyu yakından biliyoruz.

Hatırlayın; mülteciler ülkeye gelmeden önce de Kürtler üzerinden aynı provokasyonlar ve propagandalar yapılıyordu. Ondan önce de Aleviler üzerinden, ondan önce de dini hassasiyeti yüksek insanlar üzerinden. Yani birileri her dönem kendilerine bir düşman buluyor ve her seçim öncesi maalesef yaşamak istemediğimiz olaylara şahit oluyoruz.

Bu seçimlerdeki konu şimdiden belli gibi. Operasyon başladı.

Devletin tüm kurumlarının teyakkuzda olması bu süreçte çok önemli. Operasyon çocuklarına izin verilirse bugüne kadar yaşadığımızdan çok daha büyük sıkıntılar yaşarız. Farkında mısınız bilmiyorum ama bugünkü provokasyon şekli bugüne kadarkilerin en tehlikelisi...