Özcan ALADAĞ


PARTİMİZE LAF-SÖZ GETİRMEYİN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisine mensup belediye başkanlarını toplayarak 2023 seçimlerine kadar neler yapmaları gerektiğine dair yol haritalarını ve hatırlatmalarını yaparak uyardı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisine mensup belediye başkanlarını toplayarak 2023 seçimlerine kadar neler yapmaları gerektiğine dair yol haritalarını ve hatırlatmalarını yaparak uyardı.
Uyardı diyorum, sözünü tutmayacak olanlar çıkar ise onlara ‘neler yapabileceğini’ toplantıya katılan tüm belediye başkanları bildiği için bu hatırlatmaları toplantıya katılanlar ‘uyarı’ olarak alıp bir kenara not ettiler.
Sayın Erdoğan ‘Kibirli olmayacaksınız. Halktan kopmayacaksınız. Her saat vatandaş sizlere ulaşacak. Belediyeyi yönetirken sıkıntı oluşacak olumsuzluklara asla izin vermeyeceksiniz’  diye başlayan cümlelerle ‘Partimize laf getirmeyeceksiniz’ dedi tüm katılımcılara.
Acaba mevcut belediye başkanları bu kuralları yerine getiriyor mu?  Bana göre getirmiyorlar, getiremiyorlar. Peki, neden getirmiyorlar? Getiremiyorlar? Onu da dilimin döndüğünce anlatayım istiyorum.
Makama oturunca belediye başkanının etrafını bir çember gibi çevreleyip başkan adına hareket edenler çıkıyor. Başkan da bunların kendisine ‘secde’ etmelerinden mutlu oluyor!
Bu çemberi oluşturup başkanı hapsedenler tasarrufu kendileri kullanıp başkanın haberi olmadan işler çeviriyorlar. Başkan ‘en son babalar duyar’ misali duyunca iş işten geçiyor. Veya başkan da bunlardan hoşlanıyor!
Belediye imkânlarını kendi çıkarları için kullanıyorlar. Eziyorlar, ezilmeye izin veriyorlar. Halktan kopuk bir yönetim ile kendilerini ihya eden yöneticiliği ihdas ediyorlar.
Bazıları daha ileriye gidip başkanlığa zarar verecek eylemleri gerçekleştiriyorlar. Bu eylemlerin arasında kadın ilişkileri, ihale vurgunları, davetiye usulü ile ihaleyi açıp birilerine imkân sağlamayı, belediyenin araçlarını kendi özel işlerde kullanmayı, işe aldırdıkları kişiler üzerinden uyuşturucu ticareti gibi ahlak dışı iş ve eylemlere kadar bu belediye başkanını çember içine alanlar tavassut ediyorlar.
Bütün bunlar görülen işler, duyulan işlemler… Bir de görülmeyen, duyulmayanlar var.
Belediyenin imkânlarını partilerine seferber etme gibi… El altından partiye para aktarma gibi. Partinin ihtiyaçlarını karşılama gibi…
Sayın Cumhurbaşkanı belediye başkanlığından geldiği için olup bitenleri, olabilecekleri çok iyi biliyor. Haliyle bu uyarıları ile partisine zarar gelsin istemiyor. “Çalışın, başarılı olun, yeniden seçim kazanalım” derdinde Sayın Erdoğan.
Belediye başkanları böyle mi? Değiller elbette. Herkes öyle olsa zaten uyarıya gerek yok.
Partiye zarar getirmeyeceği düşünülen kişilerin, hiç beklenilmeyen yönetim şekillerini de görünce ‘pes doğrusu’ diyecek kadar olduğumuz ortamlar olmuyor mu? İnanın çok oluyor…
Bu sadece AK Partili belediye başkanları için geçerli değil elbette. Yani yukarıda yazdığım o çemberi oluşturanların belediye başkanlarına verdikleri zarar sadece AK Parti için geçerli değil. Bağımsız dâhil tüm partili belediye başkanları da bu kapsama giriyor.
Adana’da AK Partili belediye başkanlarının yönetim şeklinden, uygulamalarından yurttaş memnun mu? Bu soruyu AK Parti’nin genel merkezi sanırım anket yaptırdığında, çalışmalarını mercek altına yatırdığında görüyordur, biliyordur. Bu bizim müdahil olacağımız bir şey değil.
Bildiğim bir şey var ise o da ‘Beklentiler ile uygulamalar arasında derin bir uçurumun’ olduğudur…
Bu konuyu ilerleyen zaman diliminde örnekleriyle ortaya koyarak açıklamaya çalışacağız. Tufanbeyli ve Yüreğir Belediye Başkanlığı’nın hizmetlerini önümüzdeki süreçte ciddi anlamda irdeleyeceğiz. Bence, Sayın Tayyip Erdoğan Beyin uyarılarını dikkate alıp çalışsalar çok iyi olur…
Yoksa…
Hal ve gidişat iyi değil…