Kurtuluş KILINÇ


PARTİSİNDE DE MEDYADA DA 'TEK ADAM'

Adana'da siyasetçiler kendilerini illa bir basın yayın organının sahibi olmak zorunda hissediyor. Bu yüzden birçok zaman özellikle de bir belediyeye başkan olduklarında medya patronluğuna da soyunuyorlar.


Adana'da siyasetçiler kendilerini illa bir basın yayın organının sahibi olmak zorunda hissediyor. Bu yüzden birçok zaman özellikle de bir belediyeye başkan olduklarında medya patronluğuna da soyunuyorlar.

Bu geleneği ilk başlatanlardan birisi de Aytaç Durak'tı. Aslında buna en az ihtiyacı olan kişi de Aytaç Durak'tı. Zira belediyenin bütün imkânlarını basın mensuplarının ayakları altına seren ve kendisine yönelik bir eleştiri getirmediği müddetçe yandaşı basın mensuplarının tamamını ömrü boyunca göremeyeceği lüks içinde yaşatan isimdi Aytaç Durak. Hakkını yemeyelim. Kanunları en iyi bilen kurt siyasetçilerden birisi olan Durak, her işi kitaba uydurmakta da ustaydı. Bu yüzden hukuksuz hiçbir iş yaptığını ifade edemezsiniz. Bilseniz bile ispat edemezsiniz. Recep Tayyip Erdoğan'ı bile kandıracak kurnaz bir isimden bahsediyoruz nihayetinde.

Çukurova TV'yi kurduktan sonra medyayı dizayn etmeye çalışan Durak görevden alınıp televizyon ile işi kalmayınca kanalı Soner Çetin'e sattı. Soner Çetin için gönlünde yatan aslan olan Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamı için önemli bir adımdı Çukurova TV. Gerçekte ise yaptığı en büyük siyasi hataydı. Çünkü ne Aytaç Durak kadar kurnaz bir siyasetçiydi ne de Çukurova Belediyesi'nin maddi imkânları Adana Büyükşehir Belediyesi'nin imkânlarının yanına yaklaşabilirdi. Hal böyle olunca Başkan Çetin yürütemedi tabi. Zira zor bir iş televizyonculuk. Siz medya işine girince diğer medya kuruluşlarına rakip olduğunuzu unutmamanız gerekir. Tabi bir de doğru bir kadro ile çalışmalısınız. Soner Çetin ikisini de yapamayınca Çukurova TV'yi Uğur Dündar'a yakın isimlere sattı ve televizyonun merkezi İzmir'e taşındı.

Bu arada Adana'da iki televizyon kanalı kalmıştı. Birisi Kanal A diğeri Koza TV (Bir de Metro TV var ama televizyonun varlığı ile yokluğu arasındaki fark anlaşılmadan kanal üfürükçü hocalara satılınca bu yazıya konu etmeye değer bulmadım).

Uzun zamandır partisinin Adana teşkilatını dizayn etmeye çalışan Zeydan Karalar özellikle Adana Büyükşehir Belediye Başkanı olunca gücüne güç kattı. Karşısındaki muhaliflerini de tek tek bertaraf ederek partinin tek adamı oldu. Bu başarı (!) Başkan Karalar’a yetmezdi. Daha fazlasını yapabilmeli ve hep daha yukarıyı hedefleyen siyasi anlayışıyla çıkabileceği en yüksek makama kadar çıkmalı, o koltukta oturmalıydı. Bu hedefi gerçekleştirebilmesi için kimsenin kendisine muhalefet etmemesi gerekiyordu. Bu yüzden medyada işe Kanal A ile başladı. Para konusunda eli sıkı olan Başkan Karalar,iddiaya göre hem Büyükşehir hem de CHP'li ilçe belediyelerin altyapı ve bazı inşaat ihaleleri ile Kanal A'yı besledi. Sonra basın danışmanlarını televizyona gönderip programlar yaptırmaya başladı. Kanal A artık Adana gündeminden ziyade CHP'nin gündemini vermeye başlamış ve Zeydan Karalar’ın basın bürosu gibi çalışmaya başlamıştı. İddialar doğruysa; bu durumdan Zeydan Karalar da memnundu Kanal A’nın yönetimi de. Çünkü ulusal ve yerel basında çıkan haberlere göre televizyonun inşaatçı sahipleri milyonlarca lira değerindeki ihaleleri kazanıyordu. Aslında bilmeyenler için şöyle bir düzeltme yapayım. Televizyonun ortaklık yapısında iki akraba gurup var. Bunlardan birisi bitkisel ürün ve kozmetik işleri ile ilgileniyor diğeri ve sözü geçen ortak ise inşaatçı. İşte bu iki ortaktan inşaatçı olan ihalelerle cebini doldururken diğer ortaklara zarar ediyoruz diyerek onlardan da bu zarara destek olmalarını istiyordu. Sonra zarar eden ortaklar kanaldaki haklarının tamamını inşaatçı ortağa yok pahasına satmak zorunda kaldılar. Sonrasında ise kanala yeni ortaklar geldi.

Adana’ya mal olmuş koskoca Kanal A'yı adeta Karalar TV'ye dönüştüren Zeydan Karalar’ın önündeki en büyük engel Koza TV’ydi. Çünkü gerek seçim öncesinde gerek seçimin ardından kendisine yönelik muhalif haberler ve programlar yapan bir televizyondu Koza TV. Özellikle de Kanal A gibi canı sıkıldıkça frekans değiştirmemesi nedeniyle de önemli bir kemikleşmiş izleyici kitlesi vardı. Bunu bilen Başkan Karalar'ın seçimlerin ardından Koza TV'ye yönelik tavrını ortaya koyduğu ve Koza TV ile asla bir reklam anlaşmasını yapmayacağı konuşulur olmuştu. Gerçekten de her tarafta boy gösteren Büyükşehir reklamları Koza TV'ye ya hiç verilmemiş yada dostlar alışverişte görsün denilerek verilmişti.

Seçimlerin ardından bir buçuk yıl geçtikten sonra Koza TV de el değiştirdi. İddiaya göre kanalı satın alanlar CHP’li bir milletvekili. Milletvekiline de kanalı almasını söyleyen kişi tahmin edebileceğimiz gibi Zeydan Karalar.

Önümüzdeki günlerde Koza TV'nin de Karalar 2 TVolarak yayın yapmaya başlaması kuvvetle muhtemel. (Aslında başladı bile. Pazartesi akşamı yayınlanan program da bunun en önemli örneği oldu.)Şimdi duyduğum kadarıyla yöneticiler ve personeller belirlenmeye çalışılıyormuş. Sonra yeni yayın dönemi altında tabi her zamanki gibi 'tarafsızlık' vurgusuyla (ki bu tabir bence tam bir balondur) yayınlara başlayacaklarmış.

Medyayı takip edenler bilir. Başkan Karalar'ın ekibi içerisinde yer alanlar daha önce bazı radyoları satın almış (şu sıralar başka radyo ve TV almanın, gazete kurmanın da derdindelermiş), bazılarında yöneticilik bazılarında ise program yapmaya başlamıştı.Gazetelerin ise çoğu zaten tabir-i caiz ise "Pazara kadar değil mezara kadar Zeydan"cı.

Yani partisini tekelleştiren, CHP Adana'da parti içi muhalefeti bitiren Başkan Karalar, gözünü basına dikmiş durumda. Bakalım bir sonraki hamlesi ne olacak?