Üzüm üzüme baka baka kararırmış derler ya, memleketteki sahte Atatürkçüler de birbirlerine bakarak ‘SAHTECİLİKTE’ birbirleriyle yarışıyorlar.
Sanatçısı, sporcusu, siyasetçisi hiç fark etmiyor sahte Atatürkçülükte…
Önceki gün Türkiye’deki bazı sanatçı olarak bilinen isimlerin Suudi Arabistan’daki konsere katılıp burada düzenlenen ödül töreninde yer aldıklarını televizyon ekranlarından izlerken aklıma bu sahte Atatürkçüler geldi biran.
Suudi Arabistan’da hatırlayacak olursanız Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak olan bir futbol müsabakası vardı, iyi hatırlayın…
Adı da Türkiye Spor Kupasıydı…
Atatürk’e ait ifadelerden dolayı Süper Kupa, Suudi Arabistan’da oynanmamıştı. Bizim sahte Atatürkçüler bu olaydan dolayı Suudi yetkililerini sorumlu tutup ‘Ne işimiz var Arabistan’da?’ sorusu ile başlayan cümleler kurarak Suudi Arabistan’ı kınayan sosyal medya paylaşımları yaptılar. Basına bu anlamda açıklamalar yaptılar.
Hepsi de kelli felli sanatçılardı…
Para kazanan, nam salmış, toplumun akil insanlarıydı sözde…
Elbette herkesin bir görüşü var. Buna saygı duyarım. Yanlış veya doğru, savundukları fikirlerden kendileri sorumludur.
Benim burada sahte Atatürkçüler olarak nitelendirdiğim bazı sanatçıları eleştirmemdeki sebebi müsaade ederseniz açıklayayım istiyorum.
O gün Suudi Arabistan’ı Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak olan Süper Kupa maçının iptali üzerinden eleştiren o sahte Atatürkçüler, Suudi Arabistan’daki milyarlık konserlere balıklama atlayarak her şeyi unuttular.
Çünkü işin ucunda para var…
O gün ‘Ne işimiz var Suudi Arabistan’da?’ diyenler, ceplerine para girince koşarak Arabistan’a gittiler. Konser verdiler, ödül törenine katıldılar.
Arap şeyhlerinin ‘ŞÜKRAN’ sözleriyle taçlandılar…
Sahte Atatürkçülük bu ülkede sermayeye, ranta, siyasete maalesef diyorum kurban ediliyor.
Benim böyle düşünmem de sahi, bir yanlışlık var mı? Ben mi yanlış düşünüyorum? Yoksa Arabistan’a koşar adım giderek paraları ceplerine indiren bu sahte Atatürkçülere haksızlık mı ediyorum?
Sahte Atatürkçülere buradan bir soru yöneltip yazıma son vermek istiyorum.
‘O gün mü doğruları söylediniz? Bugün mü doğruyu yaptınız? Yoksa her ikisi de yanlış mıydı?’
Yanıt alalım lütfen…