Edibe GÜLNAR


SAYIN ERDOĞAN’I DİNLEYİNCE

Türk eğitim sisteminin içine düştüğü durumu ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beyi televizyonda dinlerken ‘Demek ki aynı şeyleri düşünüyoruz’ diyebilme üzüntüsünü yaşadım!


Türk eğitim sisteminin içine düştüğü durumu ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beyi televizyonda dinlerken ‘Demek ki aynı şeyleri düşünüyoruz’ diyebilme üzüntüsünü yaşadım!

Sayın Erdoğan 18 yıldır eğitim sisteminde bir türlü başarıyı yakalayamadıklarının altını çizip âdeta öz eleştiri yapmıştı. Konuşmalarından ben bunu anlamadım.

Eleştirilerinin özünde de ‘bir türlü dikiş tutmadı’ uyarısı vardı. Tıpkı bizim de değişik zamanlarda yazdığımız gibi, eleştirdiğimiz gibi…

Bu kadar üzerinde oynama yapılan başkaca bir konu var mı? Diye sorsanız ben peşinen ‘YOK’ derim. Başka bir ikinci ülke var mı? Deseniz yine ‘YOK’ derim.

18 yılda 8 Milli Eğitim Bakanı değişmiş bu ülkede. Her gelen bakan bir şeyi denedi!

Tutmadı…                                                                     

Çocukların sınav sisteminden tutun, üniversitelere yerleştirilmelerine, kredili ders geçmeden eğitimin süresine, uygulamalara, kitaplara, yardımcı kaynaklara, eğitimcilerin genel durumuna, okulların birleştirilmesi, kapatılması, İmam Hatip düzenlemesi gibi sayamayacağımız eğitim kaleminde değişiklikler yapıldı bu ülkede.

Faydasını ne biz gördük, ne çocuklarımız, nede eğitimin paydaşları bundan yarar gördü. Son dönemde korona virüs illeti ortaya çıkınca işin rengi tamamen değişti. Kimsenin kimseye bir şey söyleme hakkı da kalmadı.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı dinleyince kendisine ve tıpkı kendisi gibi düşünen biz gazete yazarlarına hak verenler çıkacaktır. Lakin bu hak verme ortada duran sorunu kaldırmıyor. Yani sorunları bilerek çözememek de acı olan gerçek olarak ortada duruyor.

Eğitim konusunda ne yapılabileceğine dair konunun paydaşlarının nasıl bir sistemi tekrar uygulamaya koyarak Sayın Cumhurbaşkanının ne istediğini, nasıl bir eğitim sistemi istediğini anlayarak hareket edebilip edemeyeceklerini de izleyerek göreceğiz.

Okullardan mezun olan binlerce üniversite mezunlarının boş gezip evine ekmek götüremeyen kişiler olarak ‘İŞSİZLER ORDUSUNUN’ birer elemanları olmasının nasıl önüne geçileceğinin öncelikle masaya yatırılması gerekiyor. Ülkenin ekonomisi iye değil ise siz kaliteli öğrencileri mezun etseniz de bu öğrencilere iş imkânı sağlayamaz iseniz eğitim sisteminizi düzeltseniz nereye kadar başarılı olursunuz?
Bir de ortada duran bu gerçek var. Değil mi?

Aslında bir yerden başlamak gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ifadelerinden kimlerin üzerine ne kadar alınganlık yaparak neler yapacaklarını da ileriki günlerde göreceğiz.

Ümit ederim ki Türkiye adına güzel şeylere imza atarlar.

Evlatlarımızda huzur ve iş bulur.