TUĞBA KAN

Tarih: 09.05.2024 08:26

ŞEHİR PLANLAMASINDA TOPLUMSAL KATILIMIN ÖNEMİ

Facebook Twitter Linked-in

Şehirlerimiz, hızla artan nüfus ve kentleşme süreciyle karşı karşıya. Ancak, bu süreçte şehir planlamasında toplumsal katılımın yeterince sağlanamaması, birçok sorunu beraberinde

getiriyor. Toplumsal katılım, şehirlerin geleceğini şekillendirmede önemli bir araçtır ve daha kapsayıcı, sürdürülebilir kentlerin inşası için vazgeçilmezdir.
Şehir denince betonarma yapılar ,çarpık kentleşme ve sürekli binalar inşaa ediliyor.

Şehir planlamasında toplumsal katılımın sağlanması, sadece karar alma süreçlerine katılımı içermemelidir. Aynı zamanda, halkın ihtiyaçlarını, tercihlerini ve endişelerini dikkate alan bir planlama sürecinin oluşturulması da gereklidir. Bu, şeffaf, erişilebilir ve katılımcı bir planlama süreci ile mümkündür.

Toplumsal katılımın eksikliği, şehirlerdeki çeşitli sorunlara neden olabilir. Örneğin, plansız kentleşme, altyapı eksiklikleri, çevre kirliliği ve sosyal dengesizlik gibi sorunlar, toplumsal katılımın olmadığı veya yeterince güçlü olmadığı durumlarda ortaya çıkabilir. Bu nedenle, şehir planlaması süreçlerinde halkın aktif katılımı ve görüşlerinin alınması, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kentlerin oluşturulmasında kritik bir rol oynar.

Sonuç olarak toparlayacak olursak eğer , şehir planlamasında toplumsal katılımın sağlanması, daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir kentlerin oluşturulmasında temel bir gerekliliktir. Toplumun farklı kesimlerinin seslerini duyurabildiği, karar alma süreçlerine etki edebildiği bir şehir planlaması yaklaşımı, gelecek nesillere daha iyi bir yaşam kalitesi sunabilir. 
Diğer bir etken ve çözüm yolu  ise; alt başlık olarak devam edelim .

Kentleşme ve Yeşil Alan Kayıpları ve Dengenin  Yeniden Kurulması

Kentleşme süreci, şehirlerimizin yapısal dönüşümünde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, bu süreç sıklıkla yeşil alan kayıpları ve çevresel tahribat gibi sorunları da beraberinde getirir. Kentlerin geleceğini planlarken, doğal kaynakların korunması ve yeşil alanların sürdürülebilirliği ön planda olmalıdır.

Kentleşme sürecinde yeşil alan kayıpları, birçok sorunu beraberinde getirir. Yeşil alanların azalması, doğal yaşamın yok olmasına, hava ve su kirliliğinin artmasına, iklim değişikliğine ve psikolojik sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, kent planlaması süreçlerinde yeşil alanların korunması ve artırılması, büyük önem taşır.

Yeşil alanların korunması ve artırılması için çeşitli stratejiler geliştirilmelidir. Örneğin, şehir içindeki boş arazilerin yeşil alanlara dönüştürülmesi, çatı bahçeleri ve dikey bahçelerin yaygınlaştırılması, park ve bahçe alanlarının artırılması gibi adımlar atılabilir. Ayrıca, kentsel ormancılık ve biyoçeşitliliğin korunması da önemli hedefler arasında yer almalıdır.

Kentleşme sürecinde yeşil alan kayıplarının önlenmesi ve doğal yaşamın korunması, kentlerin geleceği için kritik bir gerekliliktir. Kent planlaması süreçlerinde çevresel değerlerin ve doğal kaynakların korunması, sürdürülebilir ve yaşanabilir kentlerin oluşturulmasında temel bir adımdır.
Bu arada üzülerek belirtmek istiyorum ;verimli topraklarımızın  imara açılmasını büyük kayıp olarak görüyorum .
Beton yığınları dikmek yerine üretim olsa daha da değerlenecek , Çukurova demek ,toprak verimi zengin topraklar demek ...
İnsanlar yavaş yavaş bu alanlara doğru ilerleyip yukarıda da bahsettiğim gibi  beton yığını kurmak  yerine ,üretime teşvik etseler hem ekonomi daha da canlanacak.
  Sevgilerle....


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —