Mert Ali Çetin<br>Sihirli Topraklar


SEN YOLUNA BEN TARIMA

SEN YOLUNA BEN TARIMA


BAŞBAKAN’DAN YENİ DESTEKLEME PAKETİ’ni hepimiz duyduk; duymayanlar için buraya tekrar yazmak istedim.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Diyarbakır 5. Olağan İl Kongresinde, tarıma yönelik yeni bir destekleme paketi açıkladı. Tekirdağ`da, pirinçte KDV oranını yüzde 8`den, yüzde 1`e indirdiklerini duyurduğunu anımsatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da şunları kaydetti: "Kırmızı mercimek, nohut, kuru fasulyeye verdiğimiz pirim desteğini yüzde 100 artırıyoruz. Kırmızı mercimek, nohut ve kuru fasulyede sertifikalı tohum kullanımında, yüzde 20 ile 50 arası artış sağlayacağız. Meyve üreticilerimize verdiğimiz fidan desteğini yüzde 50 artırıyoruz. 42 ilimize, Diyarbakır da içinde, hibe fonlarından 3 milyar vermiştik, 3 milyar daha vereceğiz. Süt ve süt ürünleri konusundaki hibe oranını yüzde 70`e çıkaracağız." Dedi.

Detayları açıklanmayan bu hibelerden bildiğim kadarıyla toprak analizi yapan çiftçilerin destekleri artacak, mazot desteği de artacaktır. Umarım gübre desteği de günümüze uyarlı bir şekilde yoluna devam eder de desteklemelerden nasibini alır. Gerçekten bizim bu desteklere ihtiyacımız yok aslında neden biliyor musunuz? Her ne üretirseniz üretin mesela en bilindik mandalina kilogramı 750 TL olsa destekleme ister misiniz? Kimse istemez çünkü gerçekten gerek yok ama sen devlet olarak bana alım garantisi ver. Gübre senin elinde fabrikalarında, ithalatçılarında hepsi senin vergi mükellefin gerektiğinden fazla zam yapanları da, kar yapanları da bilgisayardaki bir tuşunla görmektesin. Gübre dağıtıcılarına belli kar marjını ver insanlara en kaliteli ve en iyi gübreyi yapan fabrikanı ödüllendir. Fabrikalarını denetle bakalım 20.20.0 kompoze gübre dediğinde gerçekten içerisinde 20 mi var 5 mi var yoksa hiç yok mu bak bakalım. Bu ülkenin geçimi tarımdır bunu aklından ilk çıkaran kişi kendini toplumun dışına atmış ve talihsiz bir hareket etmiş olmaktadır.

Düşünün Kozan’ı çiftçiden beklentisi olmayan esnaf var mı ya Hakkari’de ya Trabzon’da ya da en yoğun sanayinin olduğu il Kocaeli’dir. Kocaeli’nde tarımdan beklentisi olmayan var mıdır? Orada yok mu un fabrikası, yok mu mısır fabrikası var tabii ki de. Demek ki Kars’tan Edirne’ye uzanan sınırlarımızda herkesin beklentisi tarım ise sen politikacı olarak politikanı buna göre yapacaksın, siyasetçi buna göre kısaca herkes bu duruma göre hareket edecek. O halde bize pişmiş balık koymayın önümüze balık tutmasını öğretin ki her seferinde Medine dilencisi gibi devletten beklemek olmaz. Kürtlere yıllarca devletimizden taviz verildi, şimdi devletten suyu, elektriği, hatta borcumuzu bile devlet ödesin diyorlar. İşte sonumuz buraya gidiyor iyimi. İnsanları dilenci yapmayın adam gibi üretmeyi adam gibi satmayı öğretin, öğrenelim, birlik olalım.

Sen yoluna işin ne siyasetse siyasete ben çiftçiyim o zaman tarlaya… Herkes kendi işini yapacak, yapmakla kalmayacak araştıracak bir yandan daha nasıl iyi yaparım diye, okuyacak yaptığı işlerin formuna, fuarına katılacak en iyisi kendisi olduğunu gösterecek. Buna en güzel örnek Gazi’nin bir sohbette söylediği sözdür: Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhin de bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda karşı koyuşları yok eden olacaksın.