NUR FİGAN MENTEŞ


Sevginin Olmadığı Her Yer Karanlık

Merhabalar. Ben Nur Figan MENTEŞ. Her hafta farklı konular -eğitim,kültür, güncel, bireysel ve toplumsal sorunlar- ile Kozan Ekspres Gazetesinde sizlerle beraber olacağız. Peki kimdir Nur Figan MENTEŞ dediğinizi duyar gibiyim. Psikolojik Danışmandır. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanıdır. Lisans PDR eğitimini Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesinde, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanlık eğitimini ise Ankara Üniversitesinde almıştır. 2 yıl Kozan Gençlik Eğitim Merkezinde Psikolojik Danışman olarak görev yapmıştır, ve şuanda sahibi olduğu İlbilge Kültür Evinde çalışmalarına devam etmektedir. Bilgi birikimlerimi, kazanımlarımı, fikirlerimi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacağımı bilmenizi ister, iyi okumalar dilerim.


Merhabalar. Ben Nur Figan MENTEŞ. Her hafta farklı konular -eğitim,kültür, güncel, bireysel ve toplumsal sorunlar- ile Kozan Ekspres Gazetesinde sizlerle beraber olacağız. Peki kimdir Nur Figan MENTEŞ dediğinizi duyar gibiyim. Psikolojik Danışmandır. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanıdır. Lisans PDR eğitimini Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesinde, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uzmanlık eğitimini ise Ankara Üniversitesinde almıştır. 2 yıl Kozan Gençlik Eğitim Merkezinde Psikolojik Danışman olarak görev yapmıştır, ve şuanda sahibi olduğu İlbilge Kültür Evinde çalışmalarına devam etmektedir. Bilgi birikimlerimi, kazanımlarımı, fikirlerimi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacağımı bilmenizi ister, iyi okumalar dilerim.
  Bu hafta toplumumuzun en büyük sorunlarından biri olan sevgisizlik üzerine konuşacağız. Şiddet, istismar, cinayetler.. vs çeşitli suçların temeline baktığımızda sevgi yoksunluğunun olduğunu görürüz. Sevgi tohumları ilk olarak ailede atılır. Çocuğun sadece fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak yeterli değildir. Güvende ve değerli hissetmekte bireyin temel ihtiyaçlarından biridir. Ve özellikle çocukken bu ihtiyaç karşılanmadığı takdirde; çocuk yetişkinlik dönemine geldiğinde, bu değersizlik duygusu ile bireyin çeşitli suçlara yönelme eğiliminde olduğuna hepimiz şahitlik ediyoruz. Sevgiyle büyüyen insan ise -sadece insanlara karşı değil doğadaki tüm canlılara karşı- daha saygılı,  merhametli, vicdanlı, iyi niyetli olan davranışları ile kendini gösteriyor.
  Hem kadim tarihimiz, kültürümüz hem de dinimiz açısından hassasiyet duyduğumuz konularda yaşanan ve giderek artan şiddet,taciz, tecavüz,cinayet..vb sorunlar toplumumuzda derin yaralar açıyor.  Çocuk ölümlerinin ve çocukların maruz kaldığı işkencelerin temeline baktığımızda, suçu işleyen tarafın dağınık aileler veya aşırı tutucu ailelerde büyümüş olması, çocukluğunda yaşadığı eksiklik, güvensizlik, değersizlik duygularını taşıyan bireyler olması da dikkat çeken diğer noktalardan birkaçı.
Ecrin bebek 1,5 yaşında,
Leyla 4 yaşında,
Eymen 5 yaşında,
İkranur 7 yaşında,
Eylül 8 yaşındaydı…
.
.
Kaç yaşanmamış çocukluk, görülmemiş gençlik..
Kaç küçük beden, kaç hayat ayrıldı aramızdan..
Oyun çağında arkadaşları ile parkta oyunlar oynayıp, gülüp eğlenmesi gerekirken dere kenarında cansız bedeni bulunan İkranur, ya da bayramda arkadaşlarıyla bayram şekeri toplarken kaybolan Ahmet, Dilruba ve Türkan, akrabaları, yakınları, komşusu tarafından kaçırılarak türlü işkencelere maruz kalan yüzlerce çocuk.
  Dünyada çocuk bayramı kutlayan tek ülke olarak gelinen bu son nokta; gelecek için büyük bir tehdittir.  Bunun üzerinden gelebilmek için elbette ki caydırıcı cezalar getirilmeli, suçlular cezalarını en ağır şekilde çekmelidir. Bu tip suçlara yaklaşırken insanlar genelde adaleti, siyasileri, bürokratları eleştirmekle kalırlar ve kimse de dönüp ‘ben bu toplum için, bu toplumun huzur ve refahı için, geleceği için ne yaptım?’ diye sorgulamaz. Çünkü bilir ki o suçlular kadar herkes suçlu. Daha küçücükken dövdüğünüz, bir şey sorduğunda veya istediğinde kızıp-bağırdığınız, okul hayatı başlar başlamaz başkalarıyla kıyaslayarak sürekli eleştirdiğiniz, her ne yaparsa yapsın onaylamayıp daima suçladığınız, çalışmaktan zaman ayır(a)madığınız o çocuklar bugün karşımıza birer suçlu olarak çıkıyor.
Kalplerinde kin, nefret, güven eksikliği, değersizlik duygusu ile büyüyen insan karanlıktır, karanlıktadır. Toplum olarak yetişen neslin üzerindeki bu karanlık sevgi ile aydınlatılmakça maalesef bu sorunlar yaşanmaya devam edecek.
Lütfen çocuklarınıza zaman ayırın.
Lütfen onlarla güzel zaman geçirin.
Lütfen onlara yanlış yaptığında kızmak yerine doğruyu öğretin.
Lütfen onlara akranlarıyla rakip olmayı değil arkadaş olmasını öğretin.
Lütfen onlara başarısız da olabileceklerini ve her durumda değerli olduklarını hissettirin.
Lütfen onlara doğayı, insanları, hayvanları, bitkileri sevmeyi öğretin.
Ama önce siz onları sevin.
                                                                             Nur Figan MENTEŞ
                                                                              Psikolojik Danışman