Özcan ALADAĞ


SİYASİ HESAPLAR HESAP MAKİNESİ İLE YAPILMIYOR


Siyasette hiçbir zaman iki kere iki dört etmiyor! Maalesef durum böyle?

Evdeki hesap çarşıya uymuyor! Çünkü siyaseti insan ile yapıyorsunuz.

Ne zaman ne yapacağına karar veremez ve kestiremezsiniz. Son bir aydır CHP içerisinde bir yarıştır sürüp gidiyor. Delege seçimlerini ?demokrasinin tüm kuralları işlesin´ diyerek partilinin huzuruna sunan idare, belki de bunu yaptığına pişman olacak noktaya geldi.

Çukurova ilçesindeki delege seçimlerinden bugün bahsetmek istiyorum. İki belediye başkanımız siyasetin merkezine oturdular. İl başkanını da sollayarak?

Her iki belediye başkanının da hedefinde Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmak var. Her iki isimde kendi ilçelerinin dışarısına çıkarak tüm ilçelere uzanmaya, dokunmaya ve buradan taraftar edinmeye çalışıyor.

Bunu da kendi yönettikleri ilçelerin dışındaki ilçelerde yaptıkları etkinliklerden, oralardaki bakım ve onarımlardan, yardımlardan görüyoruz, hissediyoruz. Hal böyle olunca da siyasette belirleyen kişi olmak adına ?ektiklerini biçmek´ istiyorlar. Bunu yapar iken de kırıp döküyorlar.

Adına demokrasi dedikleri halkın huzuruna sandığı getiriyorlar ama o sandıktan kendi istediklerinin çıkması adına gayret içerisine giriyorlar. Bu kez ortaya kırıp dökmeler, üzmeler çıkıyor. Kimin kimden ne kadar güçlü olduğuna partinin seçmeni değil, karar vermekle yükümlü olarak kendilerini görenler karar veriyorlar!

Çukurova seçimlerinde aynen bunlar yaşandı. Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin arasında yaşanan parti içerisindeki çekişmeler gündeme damgasını vurdu. Ardından ise partiden istifalar, kopmalar meydana gelmeye başladı. Yetmedi, bu çekişmeler bürokrasiye kadar gelip dayandı.

Görevden almalar yaşandı sonuç itibariyle. Bütün bu istenmeyen görüntüler aslında bir sonuç? Yani, yaşananların bir sonucu?

Sandığı koymuyorsunuz insanların önüne, kızılca kıyamet kopuyor. Hür iradeye ipotek koyma olarak değerlendiriliyor. Sandığı koyuyorsunuz, bu kez delege simsarları, ağaları, belirleyenleri çıkıyor sahneye? Bütün bu olup bitenlere de partinin yani CHP´nin genel merkezi suskun kalıyor. Ne yapması gerektiğine bir türlü karar veremeyen CHP Genel Merkezi de aslında taraf? Nasıl taraf? Hemen onu açalım isterseniz.

CHP´nin genel merkezindeki yöneticiler de Adana´daki görüntüden farklı tavır içinde değiller ki Ankara´da?

Onlar da aynı şeyleri yaşıyorlar Ankara´da? Parti genel merkezinde de Adana´daki her parti üst düzey yöneticisinin yakın olduğu isimler var, ekipler var?

Kim kime ne kadar yakın ise sessiz kalmaları da bir o kadar gün gibi sırıtıyor. CHP´nin Adana´daki hal ve gidişatı aslında herkese yani hesap peşinde olan herkese zarar veriyor. Bu çatlak sesleri ?demokrasinin gereği´ olarak görüyorlar ama ortaya çıkan sonuç Adanalı seçmeni ürkütüyor, partiden uzaklaştırıyor.

Oy yapılanması da göz önüne alındığında bu olumsuzluklar CHP´den daha çok diğer partilerin işine geliyor, yarıyor. Siyasette hesapları hesap makinesi ile yapamıyorsunuz. Asıl yanılgı burada aslında?

Ne zaman ki hesabı doğru yaptığınızı sanıyorsunuz ki ortaya çok olumsuz sonuçlar çıkıyor. Son olarak Çukurova delege seçimlerinde ortaya çıkan görüntüye baktığımızda kazanan CHP değil, konuya müdahil olanlar değil, rakipler oluyor!

Belediye başkanlarının delege seçimlerine müdahil olmasını anlıyorum bir noktada. Siyaseten var olan insanlar ayakta kalma adına bu tür mücadeleyi verirler.

Anlamadığım nokta, müdahil olduklarını sağır sultanın bildiği ortamda hiç müdahil değilim diyerek kendisini bir kenara koymak isteyenler?

Bu tür insanları da anlamıyorum. Olmak ya da olmamak? Bütün mesele bu? Siyasi ihtirasla bir yere varmak isteyenlere küçük bir hatırlatma?

Yıpranan siz, yıpranan partiniz oluyor. Sonra da bu hezimetlerin sorumlusunu aramaya kalkmayın lütfen.

Mavi liste, kırmızı ve beyaz liste? Listelerin savaşında sandık ve demokrasi kazanmıyor aslında? Kazanan rakipleriniz oluyor.

Onlar da size oturup gülerek bakıyorlar ve ibretle izliyorlar. Kırıp dökmeleri nasıl onaracaksınız? Asıl sorun burada? Aslında sizin de onarmak gibi bir derdiniz yok.

Olsaydı bu noktalara gelinmezdi.

Fazla demokrasi de yaramıyor CHP´ye diyelim ve noktayı koyalım?