Kanatlı sektörü 2014’de 2013’e göre %1 büyüdü. Türkiye kanatlı sektöründe dünyada 8. Sırada yer almaktadır. Kanatlı sektörü 2013 yılında 1 milyar dolar ihracatı geçmiş durumdadır. Bu elimizdeki veya depomuzdaki mısırların belki hemen değil ama ileride Pazar payının ve fiyatlarının yükseleceği anlamına gelmektedir. Şu an itibariyle Konya ovasındaki mısır hasadı bitmiş ikinci ürün olarak doğu pazarı açılmış durumdadır. Doğu illerimizdeki mısırın verimine göre Türkiye’deki mısır fiyatları rayına oturacak olup beklenmedik fiyat artışlarını devlet ithalat yaparak dengeleyecektir. Örneğin şu an 660 – 670 bandında seyreden mısır fiyatları birden 900 TL/Ton’a çıktığında mısırı dengelemek için dışarıdan ithal mısır gelecek ama bu 900 TL olan mısırı tekrar 660’a düşürmeyecek olup aynı seyirde devam etmesine yol açacaktır. Bu sektörün en önemli avantajları arasında Irak’ta meydana gelen iç karışıklıklar ve Rusya’nın Batı ile didişmesi sonucu ortaya çıkan Pazar. Rusya Batı ile bu kadar yani krize gidecek kadar sorun olmasaydı kanatlı sektörü bu kadar ileriye gidemezdi. Sonuçta pazardaki büyüklük ve ihtiyaç devam etmekte ve bu kanatlı sektöründe en önemli ihtiyaç mısır olduğu için mısırlarınızı imkânınız ölçüsünde bekletin ve para kazanın! Dünyada kanatlı sektörünün en önemli oyuncuları Brezilya ve ABD’dir. Buradaki Pazar Rusya’dan kaynaklı büyümesinden dolayı sektöre yabancı oyuncular girebilir. Yabancı sermaye Türkiye’ye giriş yaptığı zaman hem işsizlik açısından, hem sanayi, hem de tarım açısından oldukça rekabetçi bir tutum olacağı için içerideki tavuk ve yumurta fiyatlarını da doğrudan düşürecektir. Sonuçta hepsi ihracat olmayacağına göre içerideki rekabetçi davranışları tetikleyecektir. Dışarıdan ithal ettiğimiz çoğu ürünlerin bize maliyeti oldukça fazladır. Soyaya devlet neden desteği diğer ürünlere göre fazladan vermektedir. Soyayı biz dışarıdan alıyoruz; içeride yetiştirdiğimiz soya bize yetmiyor. Kullanılan alan ve sektör fazla olduğu için talebe karşılık veremiyoruz. Bu durum içerideki denge açısından da fiyatları olumsuz etkilememesi için dışarıdan ithal ediyoruz. Bu da beyaz et sektörünü olumsuz etkiliyor ve komşu devletlerimize veya herhangi bir ülkeye göndereceğimiz beyaz ette rekabet şansımızı kaybediyoruz. Ülkemizde yaşanan olaylar özellikle iç kavgalar geçenlerde başlayan ve devletimize 50 milyar dolar zarara uğratan kobani olayları da fiyat dengelerini bozmaktadır. Tarım sektörü istikrarı, güveni, kaliteyi ve en önemlisi rekabeti seven bir sektördür. Tarımın içinden gelen biri olarak hayvancılığımızı ne kadar iyi yapsakta dışarıda ve içeride olan olaylara dikkat ederek yaşamamız gerekmektedir. Akıttığınız her terin hakkını almanız dileğimle!
