Küresel ısınmanın etkilerini artık an be an hissediyoruz. Mevsim değişiklikleri hayatı olumsuz yönde etkilemeye başladı ve bu durum, ülkemizin birçok bölgesi gibi Kozan’ı da derinden sarsıyor. Bir zamanlar bereketli olan topraklar, artık eskisi kadar verimli değil. Zeytin bahçeleri, narenciye ağaçları ve tahıl üretimi için ciddi tehditler oluşmaya başladı.
Yağışların azalması ve sıcaklıkların yükselmesi, çiftçilerin tarlalarını sulamasını zorlaştırıyor. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, bu durum tarımsal üretimde büyük bir krize yol açabilir.
Kozan Barajı, ilçemizin en büyük su kaynaklarından biri olmasına rağmen, son yıllardaki kuraklık nedeniyle debisi hızla düşüyor. Barajdaki su seviyesi gözle görülür şekilde azalırken, çiftçiler her damla suyu hesaplamak zorunda kalıyor. Eskiden rahatça sulama yapabilen üreticiler, şimdi su tasarrufu için çeşitli yöntemler arayışında. Ancak su sıkıntısı, üretim maliyetlerini artırıyor; zeytinlerin, portakalların ve diğer tarım ürünlerinin sağlıklı gelişimi için gereken su miktarı giderek azalıyor.
Uzmanlar, kuraklık bu şekilde devam ederse ikinci ürün ekiminin tehlikeye gireceğini öngörüyor. Eğer yağışlar yetersiz kalırsa, tarımsal üretim azalacak ve maliyetler katlanarak artacak.
Çiftçilerin kaygısı her geçen gün artıyor. Su sorunu nedeniyle üretim zorlaşırken, elde kalan ürünler satılamadığı için maddi kayıplar büyüyor. Tarımsal üretimin olmadığı bir yerde ekonomik gelişim de mümkün değil. Eğer bu sorunlara kalıcı çözümler üretilmezse, sadece çiftçiler değil, tüm bölge halkı bu krizden etkilenecek.
Bu noktada yetkililerin acil önlemler alması, su yönetimini iyileştirmesi ve çiftçilere destek sağlaması şart. Çünkü tarım sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir bölgenin geleceğini belirleyen en önemli unsurlardan biri.Çiftçiler, Üreticiler Kaygılı!
Bizler de kaygılıyız…
Çünkü su sorunu yalnızca çiftçileri etkilemiyor; tüm canlıları tehdit ediyor. Kuraklık, sadece tarlalardaki verimi değil, doğanın dengesini, ekosistemi ve insan yaşamını da derinden sarsıyor.
Bugün susuzluk çiftçiyi zorluyor, yarın ise hepimizi… Eğer su kaynaklarımız tükenirse, tarım da, ekonomi de, yaşam da sekteye uğrayacak. Bu yüzden su sorununa karşı yalnızca çiftçilerin değil, hepimizin duyarlı olması ve çözüm üretmesi gerekiyor.
Su kaynaklarımız tükenirse, bunun günlük hayatımıza etkileri neler olur, hiç düşündünüz mü ?
Su kaynaklarının hızla tükenmesine karşı biz bireyler olarak ne yapabiliriz?
Bunu nasil geliştirebiliriz . Bilinçli bir toplum yetiştirmeli artı çiftçiye gerekli eğitim ve bu konuda destek sağlanmalı !
Tarım politikalarının gözden geçirilmesi, daha verimli sulama sistemlerinin kurulması ve tarıma dayalı sürdürülebilir projelerin geliştirilmesi gerekiyor. Kozan’da çiftçiler, devlet desteği ve modern tarım tekniklerinin uygulanmasını bekliyor. Aksi takdirde, bu verimli topraklar her geçen yıl biraz daha kuruyacak önlem alınmaz ise ...
Yoksa vay halimize !
Sevgilerle ...