Faruk YİĞENOĞLU


TURİST ÖMER

Bir ilin, ilçenin ve ülkenin kalkınmasındaki en önemi faktörlerdendir Turizm.


Biz bu konuda ne kadar eğitici, eğitimli ve bilinçliyiz. Ağzımızı açtığımız zaman elin gavuru bizi, bizim değerlerimizi, tarihi ve turistlik yerlerimizi bizden daha iyi biliyor diyoruz.

Kozan Hititlerden Asurlara kadar uzanan tarihi olayların yaşandığı yerdir.Biz doğduğumuz yerden başlarız sorumlu olmaya sonra ilimiz, bölgemiz ve ülkemiz gelir hızlı öğrenmede. Ne kadarına hakimiz neyin nerede olduğunu eskiden hangi devletlerin milletlerin yaşadığına kalıntılarının ne kadar önemli olduğuna nasıl iz bıraktıklarına ve neden hala sahip çıkmak istediklerine ne kadar hakimiz?

 

Ben soruyorum kendime yahu dibinde dünyanın en önemli antik kenti var ve ben değerinin ne kadar önemli olduğunu hemen hemen çok iyi şekilde yeni kavrıyorum. Sebebi nedir peki araştırmamazlık başta geliyor evet ama bizim kadar suçlu olanlar aileler ve tarihçilerimiz . Ne kadar düzenli eğitim seminer verdiklerine bağlı aslında, bazı okullarda gezi olarak gidip gezdiklerini o zamanlar için kulak aşinası olarak kaldığını hissedebiliriz. Peki ya ondan sonrası evet bahsediliyor anlatılıyor ama bana göre yeterli seviye de değil. Sultan Abdülhamid Han’ın da dediği gibi  Tarih değil, hatalar tekerrür eder.

Anlamak lazım ki korumasını, aktarmasını, yeri geldiğinde cevaplarını iyi bilesin. Biz de mantık ve öğrenme şuradan geliyor daha çok aklımızda kalacak duyduğumuz  tarihi yerler varmış ee işte oralarda ne altınlar ne tarihi eserler vardır gidip arayalım kazalım bulalım da zengin olalım anlayışında olduğu için ondan ileriye pek gidemiyoruz.Aklımız da düşünce ve anlayış  biçimi farklı olunca bişey de diyemiyorsun.

 

Nasıl kazanabiliriz elbette bunu benden önce düşünen, dile getiren hatta uygulama bile yapanlar var yok değil benimde aklıma geldi yazmak ve daha da önem vermemizi vurgulamak istedim eğer şehrimizin kalkınmasını istiyorsak ilk başta kendi halkımızdan başlayalım ki birileri geldiğinde onlardan da yabancıymış gibi kalmayalım. Ünlü Yazar Cicero’nun dediği gibi Tarih, geçen zamanların şahididir, onun gerçeklerini aydınlatır, anıları meydana çıkarır, günlük yaşamımıza yol gösterir ve eski zamanlardan bilinmeyen olayları anlatır.

 

Gelin birlik olalım her hafta sonu tarihi yerlerimiz için cumartesi veya pazar günleri gezecek, anlatacak  bir rehber tarihçimiz eşliğinde programlar ve seferler düzenleyelim.İlgi ve alakayı bu şekilde hem öğrenmeye ve araştırmaya hem de gezmeye yönlendirmiş oluruz. Sonrasında gelecek yerli turistleri gezdirmesi, dışarıya çıktığın zaman da anlatmasını bilelim. Ne demiş atasözünde ‘bilmemek değil öğrenmemek ayıp’belirtildiği üzere, insanlar her şeyi bilemez bu kusur değildir fakat insanlar bir şeyler öğrenmeye çalışmazsa bu kusurdur.

 

“Tarihte ilk kez dram olan bir olay, bir kez daha tekrarlanırsa komedi olur.” Karl Marx’ın da dediği gibi eğer biz geçmişi bilirsek ona göre yön veririz ve bu hatalara düşmeyiz. Herkes üstüne düşeni yaparsa önce kendimiz sonra şehrimiz sonra ülkemiz aydınlanır. Kendi ilçemize ilimize ve en önemli ülkemize turist kalmayalım sonra bizi bizden aldıkları vakit yakınmanın, komik hale düşmenin bir anlamı kalmayacaktır.