Özcan ALADAĞ


UMUDUNU KESERSEN OLANLARA KATLANACAKSIN

Memlekette doğruları söylersen bir noktaya gelip beklentilerinden uzaklaşacak, umudunu keseceksin her şeyden!


Memlekette doğruları söylersen bir noktaya gelip beklentilerinden uzaklaşacak, umudunu keseceksin her şeyden! Canını sıksan da, üzülsen de karşındaki de insan olunca ondan gelen olumsuzluğu kabul etmek zorunda kalacaksın.
O vakit de yönünü değiştirip gideceksin. Seni umutsuz hale getireni de arkadaşlarıyla, dostlarıyla baş başa bırakacaksın.
Yerel seçimler öncesinde belediye başkan adaylarının etrafında yer alan onlarca insanı tanıyorum. Bu kişiler, ‘tanıdığımız insan belediye başkanı olursa bize de yararı olur’ düşüncesiyle başkan adaylarına dört elle sarıldılar.
Afiş astılar. Mitinglerine giderek tezahürat yaptılar. Araç konvoyları ile sadece Adana merkezde değil ilçelere dahi giderek belediye başkan adaylarına destek verdiler. Tüm beklentileri bir güler yüz, belediye ile ilgili bir işleri olursa kendilerine kolaylık sağlanması ve en uç istek olarak da oğlunu, kızını işe aldırmaktı beklentileri.
Bu beklenti içine girdiklerinde arkasından koştukları belediye başkanlarından da ‘senin canın sağ olsun’ yaklaşımı ile yeşil ışık almışlardı. Ancak gelinen noktada bugün ümitlerini kestiklerini görüyorum bu insanların.
Bir kısmı evlatlarını çeşitli kurslara göndererek meslek sahibi olmalarını dahi temin ettiler. 3 yıldır bekliyorlar ki bir yakınına belediye iş imkanı sağlasın.
Tabi ki belediyeler iş kapısı değil. Hatta olmamalı… Lakin Türkiye koşullarında belediyeleri iş kapısı haline dönüştürmeyen siyasi parti var mı? Böyle bir vaatte bulunmayan başkan adayı var mı?
Yok elbette…
Seçilip koltuğa oturduklarında önce ‘önümüzü bir görelim’ uyarısıyla beklemeye başladılar. Ardından ‘belediye borçlu, gücümüz yok’ diyerek konuya yaklaştılar. En nihayetinde ise koltuğa seçilip oturmada asıl kerameti kendilerinde gören bu başkanlar ‘kaç kişiye böyle bir imkan sağlayabilirim ben’ diyerek talepleri duymazlıktan, görmezlikten geldiler.
Bu arada dün kendilerine hizmet eden seçmeni bugün görmezlikten gelen belediye başkanları belediyeye insanları almadılar mı? Aldılar… Hem de yüzlerce…
Aldıkları arasında bankamatikçi olarak görev yapanlar dahi oldu. Daha ileriye gideyim, sağda solda bir şekilde başka belediyelerden ekmek çıkaramayanları toplayıp kendi belediyelerine yığdılar.
Umudunu kaybedersen olanlara katlanacaksın. Olanlara katlanmak zorunda kalanlar dün söz verip bugün yönünü çeviren belediye başkanları olacak. Yeniden aday olacaklar. Yeniden vaatler verecekler ve ‘nerede kalmıştık?’ diyerek koltuğu bırakmamak için gereğini yapacaklar.
O vakit bugün umutlarını yitirenler sahneye çıkacak. Dün destek verdikleri insanlara bugün DERS verecekler. Durum buraya doğru gidiyor.
Adana’da siyasetçi olmak da zor, siyasetçiye destek verip ekip olmak da zor. Zoru başarmak ise erdemlilik olsa gerekir. Bu kentin en büyük şanssızlığı ‘koltuk sarhoşluğuna yakalanan belediye başkanlarının’ olmasıdır. Bu sarhoşluk nedense çok uzun sürüyor. Etrafını ören etten duvarlar sayesinde gören gözleri görmez oluyor. Duyan kulakları işitmez oluyor.
En yakın seçimi bekleyerek DERS vermek adına harekete geçen o kadar çok AK Partili, CHP’li ve MHP’li kişileri tanıyorum ki bunların söyledikleri bir sözle yazımı noktalamak istiyorum.
“Keser döner sap döner, bir gün hesap döner…”