TUĞBA KAN

Tarih: 28.11.2024 12:32

YAŞAM RİTÜELİ

Facebook Twitter Linked-in

Bugün birazda kendi varlığımızı hatırlatmak için yazalım .Varlığımızı sorgulamaya başladığımız andan itibaren, yaşamı nasıl idame ettiğimiz ve her nesneyi merak içerisinde sorguladığımız hayatı tanımaya yeltendiğimiz ilk adım.
Oysaki henüz cenin iken yaşam belirtisi başlıyor, sonra dünyaya geliş ile devam ediyor.
Asıl mevzu kendini tanımaya, bir şeyler anlamlandırmaya başlayınca başlıyor.
En çok ise çevresel etmenler hayatımızı kapsamı altına alıyor, toplumsal bir döngü ve belirli periyotlar aralığında, bir norm ve kurallara bağlı olarak yaşamda şekil alır.
Hayat ne kadar bizim de olsa kaliteli bir yaşam için toplumsal kurallara bağlı olarak yaşamaya başlarız.
Kişinin edinim kazandığı bireysel ve toplumsal alanlarda kendini yetiştirdiği, ilk etapta aile rol model olmaya ve daha sonra eğitim hayatında öğretmenleri ve edindiği arkadaşlarla kişiliği yavaş yavaş kişilik gelişmekte olup zamanla karakteri yerine oturacaktır.
Hayatımızın mimarı bizleriz var oluş ,yön vermek ,kendini donatmaktan geçiyor.
İnsan düşünen, üreten varlıktır.  Yakana iliştirdiğin etiketlerden uzak kendin olabilmek, kendi kimliğini belirleyebilmek önemli, kendine özgün, duruşun, tavrın, davranışın nihayetinde diğer insanlardan farklılığını ortaya koyar. Bu gerçekten ince bir çizgidir insanlar arasındaki ayrımınızın. 
Dönüşsel ruhsal olarak çatışmalar yaşayabilir insanoğlu… 
İnsanın kendi olabildiği fikirlerini rahatça beyan edebildiği yaşanılabilir bir dünya çok önemlidir. Dışsal tepkiler insanın yaşam kalitesini düşürebilir. Örneğin ; Düşünsel sınırlandırmalar kişinin varlığını yok saymak kişiye yapılan en büyük hakarettir. 
Bundan dolayı yaşamak kadar yaşanacak ortamda büyük önem arz etmektedir.
İnsanlar statülerine göre sınıflandırılıp ve ona göre değer görmesi gibi…
Sonuçta hepimiz insanız, insan olduğumu için birbirimize değer ve saygı göstermek zorundayız.
Bir insanın değerini üzerine takındığı etiketler ve statüler belirlememeli diye düşünüyorum.
Kişiler fiziki etmenlere ihtiyaç duyduğu kadar, ruhsal beslenmeye de ihtiyaç duyarlar.  Ruhsal beslenme çok önemlidir. İnsanın akıl sağlığının zinde olması, kaliteli bir yaşamın öncülüdür. Zira bedenen de iyelik halidir.  O yüzden kişinin sergilemiş olduğu davranışlar kendi karakterinin aynasıdır.

Yaşam umutla ve hayal gücüyle ilintilir.  Umut var ise insan yaşama tutunur ve her geçen gün umutlar törpülenmelidir,karamsar olmak ,hayatı çıkmaz gibi görmek tutunduğunuz dalları kendi kendiniz kesmenizdir. Bu yüzden insan sürekli, olarak üretmeli, okumalı ,sanatsal alanalarda ve dil alanında da kendini geliştirmelidir. Kendini ne kadar donatırsan hem yaşam çevren gelişir hem öğrenmiş olursunuz. 
Yaşam uzuvların tam ,sağlığın yerinde ise tanrıya şükretmen gerektiğine inanıyorum. Nefes alıp verebilmenin kıymetini anlamak önemli yaşamdan nefes alamayınca son bulur.
Çünkü yaşam aldığımız iki nefes arasıdır , o yüzden dolu dolu yaşamak ,ümide yelken açıp kendi benliğinde özgürce  ufka yolculuk yapmaktır. 
Şimdi  yaşamını tanımla ,ait  hissettiğin yer yaşam ortağındır .  
Hayat kısa o yüzden hep kalbinin sesini dinle..
Bu hayat sizin   yaşamı güzel kılmak bizim elimizde  öyle değil mi ?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —