Özcan ALADAĞ


ZAMLAR HORMONLU BÜYÜYENLERE YARIYOR

Okuyucularımın da çok yakından bildiği bazı gerçekleri aslında ben bu köşe yazımla dile getirip bir anlamda hafıza yenilemesi yapılmasını sağlıyorum.


Okuyucularımın da çok yakından bildiği bazı gerçekleri aslında ben bu köşe yazımla dile getirip bir anlamda hafıza yenilemesi yapılmasını sağlıyorum. İşin özündü memlekette olup bitenleri okuyucularımız bizden daha iyi görüyorlar. Çünkü yaşayarak olup biteni görüyorlar.

Bugün elektrik zamlarının ilk günü olması nedeniyle yapılan yüzde 25’lik zammın ‘Hayırlı olmasının!’ bizlere olan olumsuzluğundan bahsederek zamların hormonla büyüyen kişilere nasıl yaradıklarından söz etmek istiyorum.

Bu memlekette en büyük eziyeti, çileyi yurttaş çekiyor. Yani halk çekiyor. Sırtı ve ensesi kalınlar ise oturdukları yerden kasalarını dolduruyorlar.

Elektrik zammı kime yaradı?

Yanı gayet açık ve net…

Elektrik özelleştirilmesinden dolayı para basan kodamanlara yaradı!

Kamu yararı gözetilmeden yapılan zamlar, yurttaşı ezerken şirketleri zenginleştirdi. Halk mağdur oldu. Elektrik dağıtımında oluşan çarpık yapı ise sürekli tepki alan konu oldu.

İyi hatırlayın. Türkiye’yi 20 dağıtım bölgesine böldüler. Kontrollü olarak özel şirketlere devir ettiler. Başlangıçta ‘Kalite artacak, elektrik ucuzlayacak’ denildi. Ama gelinen noktada hiç de öyle olmadı.

Bu zam kime yaradı? Cengiz, Kolin, Sabancı gibi holding sahiplerine yaradı.

Yüzde 25’lik zam, her ay elektriğe 5,3 milyar lira halkın daha fazla para ödemesi demektir.

Konutlarda kullanılan 1 kilovatsaat elektriğin üretim maliyeti yalnızca 49,4 TL iken, bu elektriğin dağıtım şirketleri aracılığıyla yurttaşa ulaşması için 183,6 TL daha ödeniyor. Böylece, toplam 233 TL’lik maliyetin 79 TL’si dağıtım bedeline, 21 TL’si ise enerji üretimine gidiyor.

Elektrik zammı, 41 milyon insanı etkiliyor. Bu 41 milyon insan, konut sahibi insan demek işin özünde.

Konu elektrik zammından açıldığı için bugün elektrik zammını gündeme taşıdım.

Türkiye’de hormonlu büyüyen kuruluşların başında özelleştirmeden faydalananlar ile market zincirleri sahipleri oluyor!

Nedense bu tiplerin önü açılıyor. Yurttaşa ‘Kuzu kuzu ödeyeceksiniz’ deniliyor.

Bu tür anlayış inanın insanların üzerinde ‘Biz enayi miyiz?’ diye bir algının oluşmasına neden oluyor. Nereye kadar böyle gidecek?

Akşam yatıyoruz, sabah kalkıyoruz. Zam, zam…

Allah sonumuzu hayır etsin diyerek geçiştiriyoruz ama Allah’ın da artık sonumuzu hayır edecek kadar beklemeye yönelik zamanımız kalmadı!

Ağır yükün altında ezildikçe eziliyoruz…