Dolar aslında tarımın içindedir, ekonominin içindedir, siyasetin, hayvancılığın derken dolar bizim içimizdedir. Dolar olmadan mazot alamıyoruz, gübre alamıyoruz, ilaç alamıyoruz. Öyleyse dolar tarım demektir. Çiftçi yatırım yapamaz mı, günümüz Türkiye’sin de artık çiftçi kardeşlerimiz dünyanın her yerinde ne yetiştirildiğini nasıl yetiştirildiğini hangi paraya satıldığını birebir gözlemlemektedir. Günümüzde dolardaki ani artışlar doları direkt olarak buğday, mısır, pamuk gibi yatırım aracı haline getirmiştir. Dolar sadece borsa ve finans kuruluşlarının değil tüm çiftçi kardeşlerimizin yatırım kalemi olmuş hatta yapacağı işlerde artık herkes dolara göre yön aramaya başlamışlardır. Örneğin biçer döver alırken, traktör ve ekipman alırken tüm firmalar kendini dolara göre endekslediği gibi çiftçi kardeşlerimiz otomatik olarak sistemin bir parçası haline gelmiş ve kendilerini dolara göre endekslemişlerdir. Şu an BİST’te yani Borsa İstanbul yeni adıyla pamuk, buğday ve mısır dolar üzerinden işlem görmektedir. Biraz ayrıntı verecek olursak mısır fiyatları son dört ay için 24 Aralık 2014 tarihinde 414 dolardan işlem yaparken, 3 Şubat 2015 tarihinde 391 dolara gerilemiş, 6 Mart 2015 tarihinde ise 377 dolardan işlem görmüştür. Bir örnekte pamuk için verirsek; 6 Aralık 2014 tarihinde 59 dolardan, 6 Şubat 2015 tarihinde 60,50 dolardan ve son olarak 6 Mart 2015 tarihinde 62,95 dolardan işlem görmüştür. Burada verdiğim bilgilerin tamamı bilgi amaçlı olup kesinlikle borsada işlem yapmak için yatırım aracı değildir. Burada bilgiler değişiklik göstermekte olup gerçek piyasaları yansıtmamaktadır. Burada göstermek istediğim aldığın dolardan sattığın dolardan olursa senin paran bir önem taşımamaktadır. Alaycı olmamak şartıyla geçenlerde bir çerezci arkadaşım da doların artışından dolayı çerezlere zam geleceğini iddia edince diğer arkadaşlarımız tarafından alaya alınmıştır. Türkiye’de Türk çiftçisinin emeği ile üretilen bir ürün ve sadece Türkiye’de satılan ürün nasıl olurda dolara bağlanıp zam geliyor. Bir konuda haklısınız ama o ürünü işleyen insanlar taşımacılıkta mazot kullandığı için, fabrikalarında doğalgaz kullandığı için otomatik olarak çereze de, simide de, çaya da zam gelir. Burada önemli olan doların yükselişi değil Türk parasının değer kaybıdır. İnsanlar bu kavramları çok karıştırıyor dolar birçok etmene bağlıdır, Türk parası değer kaybetmeden dolar yükselmesi gerekir. Şu an cebinde 100 TL olan insanın 70 TL’si kaldı, Türk lirasındaki değer kaybı %30’u geçti. Bu kaybı önlemek için artık çiftçi kardeşlerimiz de piyasaları takip ederek hareket edecek. Çevremdeki insanlardan biliyorum geçen sene dolara yatırım yapıp da bu sene dizlerini dövenleri. Gerçek şu ki piyasaları iyi okuyanlar kazanıyorlar, okuyamayanlar kazanamıyor. Buğday Haziran ayından beri aynı değişiklik yok, kaybımız büyük yatırım olarak bakılınca. Biz tüccar olarak aslında çiftçilerimizden daha çok dikkat etmemiz gerekir. Dolar çiftçiden 1 alıyorsa bizden 2 alır. Biz de tüm çiftçilerin ürünleri biriktiği için aldığımız sattığımıza dikkat ederek hareket etmemiz gerekli olup şu an %30 değer kaybı demek %30 devalüasyon demektir. Bir çiftçinin %30’u gidiyorsa bizden tüm ürünlerden %30 gidiyor. 1000’den %30 gitmesi nerede 10’dan %30 gitmesi nerededir. Bundan dolayı yerimizi sağlamlaştırmak zorundayız, bu sene açılım değil kapanalım senesidir. Kapanın, küçülün daralın ama yeriniz sağlam olursa sıkıntı olmaz. Dikkatli bir şekilde, şairin dediği gibi dersimize iyi çalışarak devam edeceğiz. Akıttığınız her terin hakkını almanız dileğimle!