Esselamü Aleyküm. Değerli kardeşlerim dünyadan yüz çevrilmesi, dünya ile aramızdaki mesafeyi iyi korumamız, dünyanın geçicililiği, dünyanın aldatıcı olduğu, yalancı olduğu ona çok aşk besleyenlerin büyük tehlikede olduğu hakkında pek çok ayet ve hadis-i şerif vardır.
Bizlerde müşahade ederiz ki dünyanın varlıkları, zevkleri, geçici güzellikleri birçok dostumuzu yoldan çıkarmış, onu isyana sürüklemiş, Allah´a itaat ve ibadet etmekten uzaklaştırmıştır. Müslüman olduğunu iddia eden birçok kişi yokluk döneminde gayet uysal, akıllı, itaatkâr ve ibadetkar oldukları halde varlığa kavuşunca ben kazandım, benim ortağım mısın, havalarına girip, varlığı ona vereni, sebep halkedeni, unutuveriyor.
Rivayete göre Allah Resulü bir koyun leşinin yanından geçiyorlarken sahabeden biri, bu adam bu koyunu neden buraya atmış? Acaba diye sual etti. Resulullah (SAV) Allah´a yemin ederim ki bu koyunun sahibi yanındaki, değeri kadar, dünyanın da değeri yoktur. Yani dünyanın değeri leş değerindedir demiştir. Başka bir hadisi şerifinde ise,
? Şayet şu dünya Allah katında sivrisinek kanadı kadar değeri olsaydı, bir kâfire içecek su bile vermezdi.?
Başka bir hadiste
?Dünya müminin zindanı, kâfirin cennetidir.?
?Dünya lanetlenmiştir. Allah rızası dışındaki dünyadan olan her şey lanetlenmiştir.?
Evet değerli dostlar bu kadar ikazlara rağmen, bu kadar kutsal emirlere rağmen biz insanlar neyimize güveniriz acaba. Para hırsı, dünyalık hırsı, ev, araba, bağ, bahçe, altın, dolar gibi dünyanın bizlere giderken vermeyeceği geçici depoziteler değil midir? Kazandıklarımızı ne kadar harcayacağımızı, ne kadar elimizde tutacağımızı biliyor muyuz? Hayır, bir gün ecel gelecek her şey burada kalacak. O halde niçin yaradılış gayemize dönmüyoruz. Niçin kulluğa özen göstermiyoruz, niçin bizi kurtaracak amellerin peşine gitmiyor da felaketimiz olacak dünya zevklerine dalıyoruz? İyi düşünelim. Allah´a emanet olun. Selma ve dua ile.
HATIRAM KALDI
Bir zamanlar ne de güzeldi Feke,
O eski yıllarda hatıram kaldı.
Her şeyiyle bana özeldi Feke,
Gezdiğim yollarda hatıram kaldı.
Okulda okurken, dağda gezerken,
Yol boyu yaparken, şiir yazarken,
Sabahlara kadar resim çizerken,
Geçen zamanlarda hatıram kaldı.
İlkokulda odun sobası yaktım,
Ortaokulda polis şapkası taktım,
Üç lise değiştim, sağ- soldan bıktım,
Bütün okullarda hatıram kaldı.
Biz, bizi yetişkin adam sayardık,
Ananeye geleneğe uyardık,
Bizden büyüklere saygı duyardık,
Eski kurallarda hatıram kaldı.
Dokuz yüz altmıştan, taa seksenlere,
Gençliğimi verdim yirmi beş sene,
Ekin biçtim, saman koydum çeten´e,
Taşlı tarlalarda hatıram kaldı.
Armağan´ım şimdi herkes yabancı,
Yaşlılar kalmamış, tanımaz genci,
İnsanoğlu her sahada oyuncu,
Eski bayramlarda hatıram kaldı.