HÜSEYİN ERCİYES

Tarih: 28.08.2025 10:45

İLKEL YÖNTEMLERLE MEDENİYET YOLUNDA CAN VERİYORUZ!

Facebook Twitter Linked-in

6 Nisan 2023… Feke–Saimbeyli yolunda dört öğretmenimiz, görev yaptıkları köy okulundan evlerine dönerken dev bir kayanın altında kalarak hayata veda etti. Üzerinden üç yıl geçti. O günden beri kaç yetkili açıklama yaptı, kaç siyasetçi üzüldü, kaç bürokrat rapor hazırladı? Peki sonuç? Koskoca bir sıfır!

Bugün aynı yolda hâlâ “çalışma” yapılıyor deniyor. Evet, doğru: Heyelan önleme çalışmaları var. Ama nasıl? İşçiler bellerine ip bağlayarak, ellerinde kazma kürekle kayaları söküp atıyor. Yüzyıl öncesinin yöntemleriyle, 1923’ün teknolojisiyle… Peki biz hangi yıldayız? 2025! İnsanlık Mars’a koloni kurmaya hazırlanıyor, biz hâlâ iplerle, çıplak ellerle bu millete güvenlik sağlamaya çalışıyoruz. Bu mudur çağdaş devlet anlayışı?

Bu mudur “milletin canı bize emanet” demek? Bu mudur “önlem aldık” diye kamuoyunu teselli etmek? Hayır! Bu düpedüz vatandaşı kandırmak, ölümleri kader diye unutturmaktır.

O dört öğretmenimiz birer “istatistik” değil, bu ülkenin geleceğini yetiştiren değerleriydi. Onlar dev kayaların altında kaldı, çünkü devlet görevini yapmadı! Çünkü yolları tamamlanmadı, çünkü heyelan bölgeleri güvenli hale getirilmedi, çünkü “ihmal” zinciri kırılmadı.

Soruyorum:

– O yol neden hâlâ tamamlanmadı?

– O öğretmenlerin canı neden koruyamadınız?

– Şimdi hangi yüzle “çalışma yapıyoruz” diyorsunuz?

Evet, takdir Allah’ındır. Ama Allah da der ki: “Önce tedbir, sonra tevekkül.” Biz tedbiri almadan, bu ölümleri “kader” diye kabullenmeyeceğiz!

Artık yeter! Milletin hayatı, siyasetin süslü cümlelerinden, bürokrasinin tozlu raflarından daha kıymetlidir. Eğer bu ilkel yöntemlerle oyalanmaya devam edilirse, o yollarda daha çok can gidecek.

O öğretmenlerin mezar taşları size susabilir. Ama biz susmayacağız.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —