Memlekette ‘altta kalanın canı çıksın’ misali kimse kimseye acımıyor. Görevini yapmayana ceza yok, suçlu ve borçlu her daim haklı!
Haksız olan namusu ile işini yapan insanlar!
Bu duruma gelmenin tek nedeni ‘adaletin’ ortadan kalkması, yapanın yanına yaptığının kar kalması…
Herkes bunu biliyor ve söylüyor ama kimsenin umurunda değil olup bitenler. Yukarıdan aşağıya doğru yöneticilerin ve karar verme mekanizmasında olanların insafları da kalmamış!
Kayırmacılık, götürmecilik, hüllecilik, kanunun arkasından dolanma ne ararsanız insanların kanına işlemiş…
Böyle mi olmalı?
Hayır…
Çözebilir miyiz bu sorunu? Bence çok zor…
İnsaf duygusunu, merhameti de tatile çıkarmışız…
500 mililitrelik hazır suyun alış fiyatı 4 lira. Bakkalda bu suyu satın alırsanız 7,5 lira. Aynı suyu havaalanındaki petrolden alırsanız 20 lira. Yanıldınız şaştınız havaalanının içindeki bir işletmeden satın alırsanız 50 lira…
İnsafınız kurusun. O fahiş fiyata sattığınız suya muhtaç olasınız!
Çarşı pazarda satış yapan esnaf, tutturabildiğine satış yapmayı marifet saymış. Dilimizde tüy bitti, denetleyin şu iş yerlerini diye…
Umurunda olmadı kimse. Ne bakanlığın Adana’daki il müdürlükleri, ne zabıta, ne de kolluk güçleri umursadılar!
Olan bizlere oluyor. Cebimizdeki parayı af ederseniz enayi yerine konularak resmen alıyorlar, almaya çalışıyorlar.
Devletin denetim mekanizması çarkı işlemiyor. Nereye elinizi atarsanız atın, elinizde kalıyor. Oysaki böyle mi olmalı? Asla…
Günlerdir yerel gazete ve yerel ölçekli kentteki sıkıntıları dile getirip çözümlenmesi adına değişik konularda yayınlar yapıyoruz. Bu kentin yöneticisi konumunda olup sorunlu çözmekle görevli olanlar, hatta bizlerin yani gazetecilerin haber yapmasına gerek kalmadan kendi asli görevlerini yapsalar konu haber dahi olmayacak konularda yine duyarsızlar, ilgisizler…
Biri izine çıkınca yerine bakan kişi, baktığı makamda ‘idareten’ oturuyorum diyerek konuya duyarsız kalıyor. Diğeri hafta sonu tatilini bozamadığı için olumsuzluğa müdahil olmuyor. Bir diğeri, konunun muhataplarını tanıdığı için korumak ve kollamak adına harekete geçmiyor.
Bütün bu olumsuzluklar mevcut iktidara fatura ediliyor. Hoş, iktidar partisinin yöneticileri de farklı davranıp ortaya çıkan yanlışlığın düzeltilmesi adına ‘Bu şehirde ne oluyor?’ diye biraz gazete okusalar, biraz takip etseler olup biteni bir takım sorunları da çözmüş olacaklar. Lakin onlar da siyaset yapmaktan bu işlere başlarını çevirmiyorlar!
Sonra ne oluyor?
Söyleyeyim sizlere, sonra bütün faturayı iktidara kesiyor yurttaş. Bu kesilen fatura vallahi de billahi de zor ödenir…
Benden söylemesi…