Adana, gastronomi şehri olmak adına UNESCO’ya 3 kez başvurdu. Her 3 başvuruda da RET yanıtı aldı!
İstenmeyen Adana!
Gastronomi şehri başvurusunu yapma yetkisi sadece Büyükşehir Belediyesine ait olup, yapılan başvuruların her defasında ret edilmesinin de sorumluluğu bence Büyükşehir Belediyesinde…
Şimdi bu tespitime itiraz edenler olacak biliyorum. Lakin başvuruyu yaparken ortada duran bir eksiklik, yanlışlık olmasa ret edilmez diye düşünüyorum. Hoş, halen Silivri’de tutuklu bulunan Başkan Zeydan Karalar, UNESCO’nun bu ret kararını ‘siyasi’ olarak nitelendirmişti. Burası da ayrı tartışılabilecek olan bir konu…
Gelen ret kararını konunun muhatapları kamuoyu ile paylaşmadılar. Neden böyle bir sonucun geldiğini izah etmediler. Hevesleri koyunlarında kaldı sanırım…
Gastronomi şehri olması adına Adana’nın o kadar çok eksikliği var ki, bunu bizler görürken bu başvuruyu yapanların görmemiş olmasını da inanın anlamış değilim. Bu başvurular için yapılan paraya yazık…
Eksikliklerini tamamlama adına Adana ne yaptı? Hangi konularda eksiklikleri vardı Adana’nın? İlerleme kaydedildi mi?
Bütün bunları oturup tartışabiliriz. Üniversitesinde gastronomi bölümü olmasına karşın öğrencisi olmayan bir üniversiteye sahibiz. YÖK tarafından gastronomi bölümüne öğrenci alınmasına izini YÖK’ten alamayan Adana, UNESCO’dan kabul yanıtını bekliyor!
İlginç değil mi sizce?
Dün bu konuyu gastronomi ve fuarcılık konusunda bilgi sahibi olan bir arkadaşımla konuşurken bana ilginç bir tespitte bulundu kendisi. Bu deneyimli arkadaş, Lezzet Festivalini örnek gösterip ‘Lezzet Festivalini 115 milyon lira para harcandı. Ben olsaydım bu 115 milyon liranın 1 milyon lirasıyla UNESCO’da şehirlerin gastronomi kenti olmasına karar veren heyeti Lezzet Festivaline davet ederdim. Bu heyetin Adana’da festivali izlemesini, Adana hakkında bilgi sahibi olmasını sağlardım. En azından karar vermelerine etki ederdi. Lezzet Festivaline harcanan parayla alınan yok ortada!’ ifadelerinde bulundu.
Haksız mı?
Bence hem de çok ama çok haklı…
İstenmeyen Adana’nın bir kez daha başvuruda bulunup yeniden ümitlenmesine sanırım bu saatten sonra gerek yok. Yeniden başvuruya ihtiyaç varanların önce Adana’nın iki yıl içinde eksikliklerini gidermeleri gerekiyor. Yoksa hayalleri yine suya düşer. Hevesleri kursaklarında kalır.
Bu başvuruların kente olan maliyeti de böylelikle bizlerin cebinden çıkmış olur!