Silivri’de tutuklu bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın duruşmasının 27 Ocak ile 20 Şubat tarihleri arasında görülmesi bekleniliyor. Bu demek oluyor ki, Sayın Karalar Şubat ayına kadar tutuklu kalacak.
Adana halkının ‘Adana gibi başkan’ diyerek sahiplendiği Zeydan Karalar için hukukçular, siyasiler ve az ya da çok bu işlere aklı eren herkes ‘Karalar serbest bırakılmalıdır’ görüşünde birleştiği bir ortamdayız. Kamuoyunun Karalar için tutuklu kalmasının doğru olmadığını dillendirdiği bir ortamda 200 sanıklı duruşma kapsamında olan Sayın Karalar’ın tutukluğunun devam edecek olması Adana için hiç ama hiç iyi olmayan bir gelişme…
Aziz İhsan Aktaş iddianamesinin Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesinden sonra Karalar hakkında ilgili mahkeme ‘tutukluluk halinin devamına’ karar verdi. Bu demek oluyor ki, Sayın Karalar, duruşmaların yapılacağı tarihe kadar tutuklu…
Sayın Karalar gibi Oya Tekin ve Kadir Aydar’da tutukluğu devam ettiği için Silivri’de kalmaya devam edecek. Bilindiği üzere her üç isimle ilgili olarak 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istenilmişti.
Karalar’ın cezaevine konulması onun geleceğe dair siyasetinde güçlenmesine sebep oldu. Ben kendi adıma bunu düşünüyorum. Karalar’ın sadece CHP seçmeninden oy almadığından hareketle Adanalıların ‘Karalar’ın yolsuzluk ve rüşvetle işi olmaz’ kanaati onun siyasi anlamda arkasında durmalarını pekiştirecek.
Belediye önüne kurulan ‘demokrasi nöbet çadırı’ ile ilgili olarak da gördüğüm odur ki, gerek CHP yöneticilerinin gerekse de belediyelerin bu çadırla ilgili olara heyecanlarını yitirdiklerini görüyorum. Çadır sanki göstermelik gibi durmaya başladı!
İlk günkü heyecanını yitirdiler gibime geliyor!
Önemli olan çadırı bu heyecandan yoksun kılanların tutumları değil elbette. Önemli olan Adana halkının Karalar ile ilgili ne düşündüğü. İşte bu düşünüş tarzı, Karalar’ın geleceğe dair siyasetini güçlendiren öğe oluyor.
Karalar’ın makamını temsil eden Güngör Geçer’in Karalar’ı aratmayan belediye başkanvekilliğine de değinmekte yarar görüyorum. Sayın Geçer, Karalar’ın bıraktığı yerden onun izinde yürüyerek başkanvekilliği yapmaya çalışıyor. Yaklaşım tarzı uzlaşıcı, kucaklayıcı, kimseyi kırmadan, dökmeden ve imkânlar dâhilinde hizmet etmek adına mesaisini harcayan Sayın Geçer’in de doğru bir tercih olduğu bu yönetim tarzı ile pekişiyor diye düşünüyorum.
Sözün özü, Adana halkının Karalar’a sahip çıkması her siyasetçiye nasip olan bir davranış şekli değildir. Bunu başarmış olacak ki Sayın Karalar, yokluğunda dahi halkın desteğini alabiliyor. Böylesine zor günlerden geçen Karalar’ı cezaevinde mutlu eden en önemli konu da bu olsa gerek.
Halkın sevgisini kazanmak herkese nasip olmuyor…