Mahmutlu Mahallesi’nde son günlerde öyle bir manzara var ki, insanın gülmekten içi acıyor. Merhum muhtarımız Alper Halaç’ın ani vefatının acısı tazeliğini korurken, mahallede başlayan muhtarlık yarışı resmen kabak tadı verdi.
Çöp kamyonları mahalleye giriyor, muhtar adayları da kamyonun önünde adeta düğün fotoğrafı çektirir gibi poz veriyor. Yetmedi, bu pozları da halka “Bakın, çöp arabasını ben getirdim!” diye pazarlıyorlar.
Şimdi soruyorum: Mahmutlu Mahallesi bugüne kadar hiç çöp arabası yüzü görmemiş olsaydı, hepimiz gaz maskesiyle dolaşmak zorunda kalmaz mıydık? Demek ki çöp arabası zaten geliyormuş. O halde bu pozların anlamı ne? Çöp arabasını görmek bu kadar büyük mucize mi oldu?
Sayın adaylar, madem halka şirin gözükmek istiyorsunuz, sadece kamyon önünde poz vermekle olmaz bu işler. Elinize süpürgeyi alıp tüm mahalleyi baştan sona süpürün, belki o zaman halk “Helal olsun” der. Yoksa çöp kamyonunun önünde gülümsemekle oy alınsaydı, belediye işçileri şimdiye kadar cumhurbaşkanı olurdu.
Asıl komedi şu: Çöp arabasını sanki ilk defa sokmuş gibi göstererek hem mevcut belediye başkanına, hem de merhum muhtarımıza hakaret etmiş oluyorsunuz. Yirmi yıl boyunca hiç çöp arabası gelmemiş de siz mucize yaratmış gibi davranmak, hem akla hem vicdana ters.
Ama biliyoruz ki seçim yaklaştı mı, herkes sahneye çıkar, ilgisi olmayan bile birden “hizmet sevdalısı” kesilir. Seçim bitince de ortalıkta kimse kalmaz, mahalle yine kendi kaderine bırakılır.
Velhasıl kelam, Mahmutlu’nun ihtiyacı çöp arabası önünde verilen düğün pozları değil, gerçek hizmettir. Yoksa bu gidişle, yakında mahalleli sırf eğlenmek için “su tankerinin önünde selfie” çeken adaylar da görecek.