Kırk yıldır bitmeyen bir yol…
Sözde 105 kilometrelik küçücük bir mesafe. Ama öyle bir mesafe ki, her virajı bir tuzak, her çukuru bir ölüm pusu. Mansurlu – İn Deresi yolu, bu ülkenin ihmal ve beceriksizlik tarihine kara harflerle yazılmıştır.
Geçtiğimiz gün beş can daha gitti.
Evet, beş can! Beş aile yıkıldı. Oysa bu yolun “ilk işi” bu değil. Daha önce de aldı, yine alacak. Çünkü bu yolu tamamlamayan siyasiler, bu ihmali görmezden gelen bürokratlar, bu ülkenin en büyük suç ortaklarıdır.
Buradan açıkça söylüyorum:
Bu ölümlerin sorumlusu sadece o viraj değil, o çukur değil! Bu ölümlerin asıl sorumlusu, 40 yıldır bu yolu bitirmeyen, bitirmek istemeyen, koltuğunu kaybetme korkusunu vatandaşın canından daha değerli gören siyasilerdir.
Kırk yıl boyunca çeşitli bahanelerle oyaladınız. Proje dediniz, bütçe dediniz, imza dediniz… Ama tek gerçek şu:
Siz bu yolu bilerek, isteyerek bitirmediniz.
Çünkü sizin için önemli olan insan değil, rant oldu. İnsan değil, koltuk oldu.
Bugün beş kişi öldü. Yarın yine ölecek. Ama sizler rahat koltuklarınızda oturmaya devam edeceksiniz. Çünkü bu ülkede hesabı sorulmayan her ihmal, size cesaret verdi. Çünkü her ölümün üstü “kader” diye örtüldü.
Artık yeter!
Bu ülkenin vatandaşının canı bu kadar ucuz mu?
Bir yol için kırk yıl beklemek hangi akla, hangi vicdana sığar?
Cumhurbaşkanına “bitirildi” diye rapor verdiğiniz yol hâlâ bitmedi. Ve bu yalan, bu ülkenin insanına mezar olmaya devam ediyor.
Siz, 40 yıldır 105 kilometrelik yolu bitiremeyenler…
Siz, bir trafik levhasını dikemeyenler…
Siz, vatandaşın gözünün içine baka baka ölümleri görmezden gelenler…
Artık bu ölümlerin tek bir adı var: Cinayet!
Ve bu cinayetin azmettiricisi, sizsiniz