Yıllardır söyleyip durduğum, her zeminde dile getirdiğim ‘Bürokrasiden siyaseti uzak tutun’ söylemimi maalesef bu kadar çok dillendirmeme rağmen hani derler ya, ‘Sakalımız yok ki sözümüz tutulsun’ misali kimsenin af edersiniz ‘taktığı olmayınca’ bize de bürokrasinin siyasete nasıl teslim olduğunu yazmak düşüyor.
Liyakatsizlik üzerine örnekler vererek gündeme getirdiğim sağlık bürokrasisinin üzerinde herkes benimle hem fikir ancak hiç kimse yanlışa ‘yanlış’ diyemeyecek kadar korkak ve ürkek…
Vay halimize değil mi?
Bugün 2 ayrı olayı buradan dile getirip Sağlık Bakanlığı ile Adana İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerimize bazı hatırlatmalarımız ve sorularımız olacak. Ümit ederim ki sessiz kalmadan bir şekilde yanıtlarlar. Hiç yanıtlayacaklarına ihtimal vermiyorum. Tıpkı daha önceki olaylarda sessiz kaldıkları gibi bu kez yine sessiz kalacaklar. Lakin biz görevimizi yaparak kamuoyunu bilgilendirmiş olalım.
Birinci konumuza gelince; Ceyhan Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Süleyman Barış Kartal ile yeniden sözleşme imzalanmadı. 8 yıl görev yapan Kartal, Adana Şehir Hastanesi’ne doktor olarak atandı ve burada görevini sürdürecek.
Süleyman Barış Kartal’ın yerine Opr. Dr. Güney Cem Bülbüloğlu atandı. Bu atamayı duyunca biraz şaşırdım. Güney Cem Bülbüloğlu, Seyhan Devlet Hastanesi’nde başhekimlik yaptı. Başhekimlik görevi sırasında kendisinden memnun olunmayınca sözleşmesi yenilenmedi ve bu hastanedeki görevini bırakmak zorunda kaldı.
Bülbüloğlu dönemindeki aksayan, yanlış giden ve çalışanların dahi memnuniyetsizliğini ortaya koyan gelişmelerin verdiği zaiyatı telefi etmek için Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Halil Nacar Bey doğru bir hareket yaparak buraya Dr. Çiğdem Erhan Hanımı atadı. Çiğdem Hanım, Güney Cem Bülbüloğlu’nun verdiği olumsuz yönetim anlayışını toparlamak adına akla karayı seçerek mesai harcadı.
Buradan sormak lazım… Seyhan Devlet Hastanesi’nde görev yaptığı dönemde memnun kalmadığınız için değiştirmek zorunda kaldığınız doktoru yeniden başhekim olarak atarken siyasetin etkisi altında kaldınız mı? Sözleşme imzalamak zorunda mı kaldınız? Siyasetçiler devreye mi girdi? İnşallah Halil Nacar Müdürümden bu konuda ayrıntılı bir bilgi alabiliriz.
Güney Cem Bülbüloğlu’na yeni görevi hayırlı ve uğurlu olsun. Ümit ederim ki, Adana İl Sağlık Müdürümüz Sayın Halil Nacar Bey, Seyhan Devlet Hastanesi’nde yaşadıklarını yaşamaz!
Gelelim ikinci konumuza; Halil Nacar Müdürümüzün değişmez sözleşme yenilediği isimlerden bir tanesi de Sayın Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Fazıl Yontar Bey…
Özel Avrupa Hastanesi’nin satışı ile ilgili gelişmeler sırasında yapılan yanlış uygulamalardan dolayı Fazıl Yontar Beyin 60 puan ceza aldığını iddia eden sağlıkçılar var gerek müdürlük bünyesinde, gerekse de hekimler arasında.
Halil Nacar Beyin bu ceza puanından haberi var mı? Var ise bu ceza puanı Fazıl Beyle yeniden sözleşme imzalamaya engel mi? Değil mi? Eğer engel değil ise kamuoyuna ve sağlıkta çalışan doktorlara yönelik böyle bir rahatlayıcı bilgiyi aktarması gerektiğini düşünüyorum.
Halil Nacar Bey, ‘Fazıl Yontar hakkında verilmiş ceza puanı yok. Bu iddialar doğru değil’ de diyebilir. Belki de ortaya atılan iddialar doğru değildir. Lakin bu iddialar sağlıkta hat safhaya varana değin konuşulmaya başlanıldı.
Halil Nacar Müdürümüzden hazır açıklama beklerken ceza puanı 30 olarak verilmiş olan müdür veya başkanlardan da atama yapılması adına sözleşmesi imzalanan kişiler var mı? Buna da bir açıklık getirirse çok mutlu oluruz.
Medlıne Hastanesi’nde bir hekim tarafından açılan dava konusu vardı. Bu konu soruşturmaya tabi olmuştu. Sıkıntılı bir dosyaydı. Sahi, bu dosyanın akıbeti ne oldu? Bunun da kamuoyuna açıklanması gerekiyor diye düşünüyorum.
Ruh Sağlığı Hastanesi’ndeki devleti zarara uğratma olayı kapandı mı Sayın Müdürüm?
Ne kadar da çok soru soruyorum biliyorum ama kamuoyunu aydınlatmak adına bu soruları sorma ihtiyacı duyduk. Liyakatsiz insanlarla müşerref olmasa Sağlık İl Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bizimde soru sorma gibi bir konuya ihtiyaç duymayız.
Sağlık Bakanı Kemal Memimoğlu Beyin de sağlıktaki bu kadar olumsuzlukların kendisine ulaştırılmasına rağmen sessiz kalmasını inanın anlamış değilim. Demek ki siyaset Ankara’dan başlayıp tüm Türkiye’yi ağ gibi sarmış sağlık teşkilatında…
Ne diyelim, hakkımızda hayırlısı olsun.